Bazen kendime kızıyorum:
Sevinsene, kutlasana, oynasana…
Yazsana, “Sizlere selam olsun” diye
kitleleri coşturacak mısralar…
Yok… Yapamıyorum…
Yüreğim/duygularım başka,
aklım bilincim başka…
Hep zamanın
ötesinde/gelecekte yaşıyorum… Aydın
olma sorumluluğunu çok önemsiyorum.
İçimi yazıya dökmek zorundayım:
Sabaha kadar
gözümü kırpmadım. Aklımda sürekli aynı cümle vardı:
“Barış kazansın!”
Barışmasını öğrenmemiz lazım.
Barışmasını bilmeyenler siyasi mücadeleye
girmemelidir.
Ve sanırım bu seçimde bunu başardık! Kim
ne derse desin; Erdoğan’ı kutluyorum!
Dünyada ilk oldu: Siyasal İslamcı bir hareket/AKP, sandık
sonuçlarına saygı gösterip, kavgasız-darbesiz koltuğunu kazananlara
bıraktı.!
Türkiye, Batı önyargısını yıktı; 143 yıllık
demokrasi kültürü olduğunu dünyaya ispat etti. Ne
mutlu bize…
Bu sebeple…
Seçim gecesi açıklamalarından dolayı tüm siyasi
liderleri tebrik etmek gerekiyor.
Kuşkusuz… Miting
meydanlarında sertleşmeler olabilir;
dünyanın her yanında oluyor. Ama sonra…
Öfkenin kızgınlığın yerini soğukkanlılığa bırakması ve
her partinin sandık sonuçlarını saygıyla karşılaması
çok ama çok önemli politik
birikimimiz olduğunu gösteriyor.
Yerel iktidarların şenliklerle barış
içinde devredilmesinin ülkemiz adına kazancı
büyüktür.
Demokrasi budur; bir seçimde yenilirsin diğer seçimde
kazanırsın…
AKP’ye bu köşeden seslendim; arada sırada
yenilmek kaçınılmazdır; gereken
yalnızca yenilgilerden dersler çıkarmaktır. Umarım
derlenip toparlanırlar; çünkü ülkenin ciddi ekonomik sıkıntıları
var. Hele…
Özgürlüğün teminatı