Dedim ki içimden; “İstanbul kimlere
kaldı?”
Çünkü…
Tarih: 29 Mayıs 1453.
Fatih Sultan
Mehmet İstanbul’u fethetti.
Bir gün sonra…
Fatih, İstanbul’un ilk Kadısını
atadı: Hızır Bey!
“Kadı”…
II. Mahmut/Tanzimat dönemine
kadar “belediye başkanlığı”görevini de
yapardı.
Medrese tahsili yapmış hukuk
bilgisi olan kişilerden
seçilirdi. Çünkü: Görev bölgesindeki
şer’i ve idari yargıdan tek başına sorumluydu.
Osmanlı, Kadı’nın hukuk adamı olmasını
şart koşmasının nedeni, icraatı yaparken/hizmeti
dağıtırken adaletli davranmaya özen
göstermesiydi.
Osmanlı’da “adalet” kavramı, en üstün değerlerden biri olarak
-Allah’tan hemen sonra gelen- “mutlak
iyi” idi. Hakka saygı, başkasına
ait olanın verilmesi gibi ilkeleri içermekteydi…
Devletin ve kişilerin, kimsenin hakkını
yiyemeyeceğinin teminatıydı adalet…
Kadı bunun için vardı!
Hukukun çizdiği yoldan ayrılmamak için
vardı! Bu
sebeple…
Kadı, tarafsız olmalıydı…
Kadı, adil olmalıydı…