20’nci yüzyılın başında sosyalizm, Marksist teoride yazılana uymayan, sanayileşmemiş, proletarya bilinci yaygınlaşmamış, gelişmiş burjuvazisi olmayan, emperyalist kuşatma altında iç savaşla boğuşan Rusya’da kuruldu.
Marks-Engels genellikle anti-kapitalizm üzerine çalışmışlardı; tarihi süreç belliydi; kapitalizmin üst aşaması sosyalizm idi.
İyi de Rusya’da “erken doğum” vardı; ne yapacaklardı? Sadece ekonomik teori değil; 1871’deki yetmiş günlük Paris Komün deneyimi dışında ders alınacak pratik de yoktu.
Lenin, sosyalizmi bu ağır koşullar altında nasıl inşa edecekti? Önce beklediler; “Avrupa’da da sosyalizm kurulacak” diye. Ne gezer! Onlar da Kızıl Ordu’yu bekliyordu; “Gelse de sosyalizmi kursa” diye…
Sonuçta iş başa düştü: Yıl, 1921. Lenin, Yeni Ekonomi Politika/NEP ile yolu çizdi: Hızlı sanayileşmeyle yüksek kalkınma hızına ulaşılacaktı. Başarılı olunamadı…
Ardından “merkezi ekonomi” doğdu. Ki bu...