Aynı konuları daha kaç kez konuşup
tartışacağız!
Sadece benim bildiklerim:
Gökmen Ulu'nun var.
Mediha Olgun'un var.
Ahmet Şık'ın var.
Murat Sabuncu'nun var.
Güray Öz'ün var.
Turhan Günay'ın var.
Hakan Kara'nın var.
Enis Berberoğlu'nun var.
Evet, sarı basın kartı sahibi olan
gazeteciler sadece benim bildiklerim bunlar.
Oysa…
Cumhurbaşkanı Erdoğan, medya patronları ve
yöneticileriyle iftarda buluştu. Dedi ki:
“Hapisteki gazeteciler teranesi tutturmuş gidiyorlar.
Diyorlar ki, ‘Sizin cezaevlerinde çok tutuklu gazeteci var.'
Size bakın rakamları veriyorum. Mesleğini gazeteci olarak
ifade ederek cezaevinde olan 177 kişiden sadece 2'si sarı
basın kartı sahibidir.”
Sadece benim bildiğim sarı basın kartı
sahibi sekiz
gazeteci var.
Erdoğan'a yanlış bilgiyi kimler veriyor?
Spekülatif basın kartı açıklaması yaptırılarak
Erdoğan neden hataya düşürülüyor?
Hep aynı…
Biz Silivri zindanında olduğumuz dönemde
de benzerini yaşadık. O zaman da
aynı sözleri tekrarlıyordu:
“Sürekli ‘Cezaevinde 105 gazeteci var' diyorlar, ne
gazetecisi, bunları 6'sının sarı
basın kartı var!”
O dönem hapiste sarı basın kartı sahibi
tanıdığım en az 10
gazeteci vardı.
Ki…
Mesele bu mudur?
Sarı basın kartı olmayan gazeteci sayılmıyor mu?
Erdoğan saymıyor ise…
Hapiste olan Kadri Gürsel gibi Fatih Altaylı
da “devlet
onaylı” gazeteciliği kabul etmiyor!
Olabilir. Ama…
Erdoğan, gazetecilere verdiği iftara -sarı basın kartı
olmayan- Fatih Altaylı'yı çağırıyor!