Downton Abbey…
2010 yılında yayınlanan İngiliz tarihi dizisi.
Altın Küre'den Emmy'e kadar çok ödül aldı.
20. yüzyılın başlarında kurgusal soylu Crawley ailesinin yaşadığı malikânede geçenleri konu ediyor.
Altı sezonu ve 2019'da yayınlanan dizi devam filmini keyifle izledim. Bu yıl çıkacak filmi de merakla bekliyorum. Kırsal hayatın mekânlarını, kostümlerini, sofralarını, servislerini seyretmek hoşuma gidiyor, beni dinlendiriyor.
Hele Maggie Smith'in oyunculuğuna ve canlandırdığı karakterin, “kabalık, zekânın yerini tutmaz” gibi cümlelerine hayran kaldım.
Kuşkusuz dizi, aristokrasiye methiyeler diziyor.
Kuşkusuz dizi, İngiliz tahtını yüceltiyor.
Kuşkusuz dizi, sınıf farklılığını, düzene uyumu övüyor.
Neyse, ayrıntıya girmeyelim; yazı konum Downton Abbey değil çünkü.
Size, “Türk Downton Abbey” yazmak istiyorum!
Keyifle okuduğum ama yazmaya fırsat bulamadığım kitabı tanıtacağım: “Kim Bu/ Türkiye'de pek de sıradan olmayan bir yaşam.”
Yazarı, Joan Kim Erkan…
Tarih: 14 Şubat 1959.
Yirmi iki yaşında İngiltere'den İstanbul'a gelip, bir dönem Aydın/ Osmanbükü'ndeki çiftliğe de yerleşen Joan Kim Erkan'ın Türkiye'de yaşadığı altmış yıllık anıları Downton Abbey dizisini hatırlattı bana… Nasıl İngiliz dizisinde anne rolünde ABD'li Leydi Grantham'ı varsa, “Türk Downton Abbey” de İngiliz Joan Kim var!
Sayfaları çevirdikçe Türkiye'nin yirminci yüzyıl ikinci yarısındaki değişimleri çok boyutuyla gözünüzün önüne geliyor…
BEYAZ TÜRKLER
“Kim Bu” anı kitabı Beyaz Türkleri anlatıyor.
Joan Kim, Londra'da tiyatro eğitimi alırken Nil Arbel'e aşık oluyor. Evlenip Türkiye'ye geliyor…
Şişli'deki konakta kayınpederi diplomat Bedii Bey ve kayınvalidesi Afife Hanım'ın İngiliz aristokratlar gibi yaşamasına şaşırıyor. Örneğin, başta mutfak olmak üzere (temizlikçi Rum Marina gibi hizmetçilerin) idaresini Rus Anna yapıyor. Vs.