Kimi okuyucu yazdıklarıma tepki gösteriyor.
Diyorum ki:
-Bırakınız bir iki kişi de farklı pencereden baksın! Mahallenin korunaklı duvarları dışından yazsın…
-Tüm sorunların kaynağını salt kişide görmek yanıltıcı olur; o kişinin uyguladığı ekonomik politik programının eleştirisini de yapmalıyız…
Mesele, Özal-Erdoğan ya da Çiller-Derviş gibi sadece kişisel değil; uygulanan kırk yıllık programa da odaklanmak lazım…
Sorunların tek kaynağı -yolsuzluk, nepotizm gibi- iktidarların ahlâkı mı? Başka?
Örneğin:
Son günlerde gündemde başta doktorlar olmak üzere sağlıkçıların yurt dışına gitmeleri var. Kalifiye iş gücünün, dışarıya göçmesinin sebebi nedir?
Salt “Erdoğan” yanıtı aldatıcı olur. Sorun Erdoğan'ın uyguladığı ekonomi programla da direkt ilgili.
Eleştiriyi bu temelde yaparsanız; muhalif partileri, iktidara
geldiklerinde uygulayacakları icraatları konusunda zorlarsınız.
Yoksa, kırk yıldır yaşayan ve sadece isimlerin değiştiği tek
sisteme boyun eğmeyi sürdürürsünüz. Israrla “programa
odaklanın” diyorum…
Doktorların göçmek zorunda kalmaları bizlere asıl sorunu net gösteriyor:
Orta sınıf çöktü/orta direk yıkıldı.
Eşitsizliğin bu aşamaya gelmesi salt ülkemizde yaşanmıyor. Dünyanın en güçlü orta sınıfına sahip ABD'nin de benzer sorunla başı dertte. Sosyal devletin güçlü olduğu Fransa-Almanya gibi ülkelerde de orta sınıf krizi görülmeye başlandı