Soner Yalçın Sözcü Gazetesi

Kızılay’a kızmayın

Sözcü Gazetesi Yazarı Soner Yalçın'ın bugünkü (28.02.2023)''Kızılay’a kızmayın'' başlıklı yazısı.

28 Şubat 2023 | 3.543 okunma

Kızılay’a adını Atatürk verdi. Yıl, 1935.

Tarihi eskiydi; 11 Haziran 1868 tarihinde “Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti” adıyla kuruldu.

İsmi sonra:
1877’de “Osmanlı Hilali Ahmer Cemiyeti”…
1923’de “Türkiye Hilaliahmer Cemiyeti”…
1935’te “Türkiye Kızılay Cemiyeti”…
1947’de “Türkiye Kızılay Derneği” oldu…

Temel ilkesi değişmedi; ayrım gözetmeksizin insan ızdırabını dindirmek.

Kızılay, tarafsızdı.

Kızılay, bağımsızdı.

Kızılay, hiçbir şekilde çıkar gözetmeyen gönüllü bir yardım kurumu idi.

Gelirleri, genellikle bağışlara dayandı. Bir de Atatürk'ün bağışladığı maden suyu işletmeciliği vardı. Ancak:

Bu hayır kurumu Kızılay, son yıllarda kurduğu şirketler ile holdinge dönüştü.

Bu şirketlerden biri de bugün tartışılan Çadır Tekstil AŞ… Ankara, Malatya, Erzincan'da bulunan çadır işletmelerinde ürettiklerini yurt içi ve dışına satıyor.

Kafalar şurada karıştı: Kahramanmaraş merkezli büyük depremde çadıra olağanüstü ihtiyaç varken, Kızılay çadırlarını neden bedava değil de, AHBAP adlı yardımlaşma kuruluşuna parayla sattı?

Hem “asrın felaketi” diyeceksiniz, hem de elinizdeki çadırı bedava dağıtmayıp parayla satacaksınız!

Kızılay, bir hayır derneği.

Ana gayesi yardımlaşma, dayanışma.

Peki, yaşanılan bu olağanüstü dönemde; Kızılay'ın ticaret yapma/para kazanma faaliyeti -yasal olsa bile- nasıl ahlaki olarak değerlendirilebilir?

155 yaşındaki Kızılay'ın insan odaklı yüksek ahlaki değeri, ne zaman para kazanma amacına dönüştü?

Kamu yararına çalışan yapan bir dernek, kâr için dönemselliği-nedenselliği önemsemez hale nasıl geldi?

Türkiye, tarihinin en büyük afetine karşı tek yürek olurken, Kızılay nasıl çadır ve hatta kan satmayı düşündü? Tüm deposunu bölgeye göndermesi gerekmez miydi? Yardımsever Kızılay, niçin bu reaksiyonu göstermeyip satış-pazarlama peşinde oldu?

Sorularımızın yanıtını kişisel, “istifa” gibi geçici/ palyatif çözümler ile halletmeye odaklıyız. Oysa, köklü çözümler için sorunu iyi teşhis etmek gerekir.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
İçerden bir ses 04 Eylül 2024 | 2.310 Okunma Asıl “züppe” kim 30 Ağustos 2024 | 1.852 Okunma İmamoğlu’na ne lazım 28 Ağustos 2024 | 2.150 Okunma CHP vizyonu 22 Ağustos 2024 | 1.962 Okunma Aklıma “diyaloglar” geldi 20 Ağustos 2024 | 1.614 Okunma