Önce Osmanlı tarihiyle başlayayım:
Gelibolulu Mustafa Ali (ö.1541-d.1600)…
Osmanlı düşünür ve bürokratıydı. Siyasal-toplumsal hayata dair 60 eser yazdı.
Bunlardan biri de, Osmanlı görgü kurallarından bahsettiği “Meva’idün- Nefâis fi Kavaa’idül-Mecâlis” kitabıydı.
Dedi ki:
– İnsanın seyahat etmesinin mantıklı açıklaması olmalıdır:
1) Kâbe ziyareti gibi hayırlı yolculuk yapmak…
2) Kafirlere karşı sefere çıkmak…
3) Adalet dağıtmak ve vergi toplamak icabı dolaşmak…
4) İş bulmak için yollara düşmek…
5) Avcılık ve gelin almaya gitmek…
Gelibolulu Mustafa Ali, seyahati sadece görev sayıyordu. Dönemin hakim anlayışı buydu!
Peki… Evliya Çelebi’nin (d.1611-ö.1685) 51 yıl boyunca seyahat etmesini nasıl açıklayacağız? İddia o ki:
Evliya Çelebi rüyasında Hz. Muhammet’i görünce heyecanlanıp “Şefâat yâ Resulullah” diyeceğine, “Seyahat yâ Resulullah” demiş ve sabah uyanır uyanmaz soluğu Kasımpaşa’daki rüya yorumcusu İbrahim Efendi’nin yanında almıştı.