Soner Bey,
Merhabalar,
Bugün ülke FETÖ denilen örgütle mücadele ederken ben de zamanında “kendileriyle” bir birey olarak tek başıma nasıl mücadele ettiğimi size anlatmak istedim…
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 2008 yılında mezun oldum ve 2010 yılında hakimlik sınavını kazandım.
Mülakat tarihi gelmeden önce herkes tembihledi; sarı saçlarını kahverengiye boyat, dizlerinin altında etek giy, yakanı son düğmesine kadar kapat, ceketinin kollarını kıvırma, vb.
Mümkün değildi tabii ki en modern halimle gittim.
Mülakat günü herkesin kulaktan kulağa birbi rine sorduğu bir soru vardı: “Senin arkanda F tipi mi S tipi mi var?”
O kadar yabancıydım ki konuya, ne demek istediklerini hiç anlamadım. İçeri girdiğimde birbirinden küstah, lakayt, göbeğini kaşıyan 8-10 erkek (hepsi hakimmiş) karşımda oturuyordu. Hayatımda hiç duymadığım sorular sordular, elendim. Hatta en son çıkarken Trabzonspor’un performansı hakkında ne düşünüyorsun dediler!
Sonuçlar açıklandıktan sonra anladım önemli olan saç rengi, etek boyu değil, “F” tipi mi “S” tipi mi diye sorduklarıydı. Benim ki, “hiçbiri” idi.
FETÖ ile böyle tanıştım! Elbette ki geç bir yaştı. Ama benim babam askerdi; Cemaat bilmeden Atatürk’ü öğrendik biz…