Futbol sevdalısıydı uğrunda verem olacak kadar.
Annesi Piraye çok kızdı; cezaevindeki Nazım Hikmet ile mektuplaşmasını şart koştu. Böylece, Zola, Balzac, Dostoyevski, Gorki gibi yazarları okumaya başladı.
Ama futboldan kopmadı.
Futbol oynamayı sağlığı sebebiyle 1945’te ve futbol seyirciliğini Metin Oktay’ın 1969’da sahalardan ayrılmasıyla bıraktı.
İstanbul Altunizade semtinde boş arsalarda top oynayan çocukları seyreder oldu sadece. Canı sıkılıyordu; mahalleliler tarafından çocuklar azarlanıyor, dövülüyordu.
Çocukların sporcu gibi spor yapmaları için hepsini bir kulüp altında topladı: Altınyurt Gençlik ve Spor Kulübü…