İstanbul laleler ile donatıldığında herkes aynı cümleyi kurmak
zorunda mı:
“Hollanda'ya laleler İstanbul'dan gitti!”
Başka? Başka cümle yok bu kadar! Ne
kadar övünsek az!
Yahu arkadaş!
Yüzölçümleri; Hollanda 41.543 bin
kilometrekare, Türkiye 783.562 bin
kilometrekare.
Hollanda'nın tarım ihracatı 93 milyar dolar,
Türkiye'nin (çoğunu ülkemizdeki yabancı küresel şirketler
yapıyor) 17.1 milyar dolar!
Hollanda toprak doldurup denizden tarla yapıyor; Türkiye erozyonla
her yıl 200-300 milyon ton toprak kaybediyor.
Hollanda süs bitkileri ihracatında dünya
birincisi…
Hollanda sebze ihracatında dünya
birincisi…
Hollanda süt ihracatında dünya
üçüncüsü…
Hollanda kırmızı et ihracatında dünya
dördüncüsü…
Hollanda sıvı-katı yağ ihracatında dünya
dördüncüsü…
Uzatmayayım… Hollanda tarım ihracatında dünya
ikincisi…
Peki…
Bu nasıl oluyor arkadaş?
Hollanda bizim Konya kadar iken, nasıl
dev tarım ülkesi oluyor?
Bizim eksikliğimiz ne? Söylesenize…
Ne yaptı o çok sevdiğiniz Adnan Menderes…
Ne yaptı o çok desteklediğiniz Turgut
Özal…
Ne yaptı o sosyal demokrat bildiğiniz Kemal
Derviş…
Ne yaptı o hâlâ oy yağdırdığınız Recep Tayyip
Erdoğan...
Ülkeyi “ithal ürünler cenneti” yaptılar!
Üreticiyi küresel tarım şirketlerine yem yaptılar!
Tarımı yok ettiler!
Köy Enstitülerine “gomonist
yatağı” dediler, kapattılar.
Atatürk'ün zorlukla meydana getirdiği tarım çiftliklerini,
kurumlarını, fabrikalarını “zarar
ediyor” yalanıyla yabancıya verdiler.
Kooperatifçiliği küçümsediler, Bülent
Ecevit ile dalga geçtiler.
Gel, bak bakalım Hollanda nasıl dünya tarım devi olmuş?