Üç gündür Pakistan’ı yazmamın sebebi var:
Türkiye’nin dünü ve yarınını yazıyorum aslında!
Geleceğe projeksiyon tutuyorum.
Başlayabilirim:
Pakistan- ABD ilişkisi, Başbakan Liyakat Ali Han döneminde 1950’de kuruldu.
Aslında Pakistan, komşusu Sovyetler Birliği/SB ile yakınlaşmak istedi. Ancak SB’nin Hindistan siyaseti buna engel oldu.
Dönem Soğuk Savaş idi; Başkan Truman'ın ilk talebi Pakistan'a CIA üssü kurmak oldu. Arkası geldi… Dışişleri Bakanı John Foster Dulles, Pakistan'a buğday yardımının nedeni şöyle açıkladı kongreye; “Pakistan halkı muhteşem bir askeri geleneğe sahip!”
Ekonomiden dış politikaya kadar Pakistan'ın her adımına ABD karar
verdi. Mesela, 1971 yılındaki Pakistan-Hindistan savaşında ABD,
İran, Türkiye ve Ürdün üzerinden “Sovyet yardakçısı” dediği
Hindistan'a karşı Pakistan'a silah yardımı yaptı.
Halk Partisi lideri Ali Butto, Pakistan'ı 1970'lerde SB'ye yakınlaştırdı. ABD hemen ambargoya başladı. Ardından askeri darbe yaptırıp, Butto'yu idam ettirdi…
ABD-Afganistan ilişkilerine ölümler damga vurdu. Ali Han öldürüldü. Ali Butto idam edildi, kızı Benazir Butto suikastle yok edildi. Ziya ül Hak şaibeli uçak kazasıyla öldü. 1958, 1977, 1999'da üç askeri darbe oldu. 75 yıllık ülkenin 34 yılı Amerikancı askeri sıkıyönetim altında geçti…
STRATEJİK YENİ ORTAK
Tarih 5 Temmuz 2013.
Tarihin en büyük altyapı projesi olarak nitelendirilen Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında ortaya konulan Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru (CPEC) imzalandı.