Haberi cumartesi akşamı aldım.
Yılbaşında yazmak istemedim.
İki sebebi vardı:
Yılbaşında insanların canını sıkmak istemedim.
Diğeri, “devlet gerekeni yapar” diye
düşündüm. (Ah benim iflah olmaz iyi niyetim!)
27 yıl önceydi…
Haberi alır almaz
gazeteci Hikmet Çiçek,
avukat Nusret Senem ile yola çıktık.
Kente vardığımızda 2000’e Doğru
Dergisi’nin Diyarbakır bürosu kanlar içindeydi. Her
yerde polis vardı…
Derginin Diyarbakır temsilcisi gazeteci Halit
Güngen gece yarısı katledilmişti.
Kim/kimler öldürmüştü? İki gün önce dergi
kapağında, “Hizbullah, Polis Çevik Güç Merkezi’nde
Eğitiliyor” haberini yapmış ve haberi belgelendiren
fotoğraflar yayınlamıştı. Derginin başyazarı Doğu
Perinçek basın toplantısı yaptı; katillerin belli
olduğunu söyledi. Devlet umursamadı bile. Çünkü…
1990’larda… Devlet, muhalif
gazetecileri, aydınları öldüren Hizbullah örgütünü koruyordu.
Gazeteci Halit Güngen kanlı
örgütün 17’nci infazıydı! 1990’lar
boyunca Hizbullah, 526
kişiyi öldürdü.
Zamanla… İnsanları işkenceyle katledip evlerin beton katlarına
gömen acımasız Hizbullah örgütünün hedefi Diyarbakır
Emniyet Müdürü Gaffar Okkan oldu! Devlet “canavar”
yarattığının farkına geç vardı!
2000 yılında Diyarbakır 6. Ağır Ceza
Mahkemesi’nde “Hizbullah Ana
Davası” açıldı. Gazeteci Güngen cinayetiyle
ilgili Fuat Balca, Abdülkerim Kaya, Cemal Tutar ve M. Faysal
Bozkuş yargılandı. Dosyaları Yargıtay’da iken
AKP döneminde çıkarılan “Torba
Yasa” ile cezaevinden çıktılar.
Sonra müebbet ceza aldılar ama izlerini
kaybettirdiler…
Bu hatırlatmayı neden yaptım?