İki arkadaşımla Erdoğan’ın Venezuela
ziyaretini konuşuyorduk.
Biri dedi ki; “Venezuela halkı açlıktan
hayvanat bahçelerine saldırıyor…”
Diğeri devam etti; “halk yollarda
Venezuela’dan kaçıyor…”
Dedim ki; “haber kaynağınız ne?”
Gazete,
tv ve web siteleri dediler.
Yani… “Batı medyası!”
Yani… Çıkarları söz
konusu oldu mu haber çizgilerini
esnetmekte hiç çekinmeyen kurumlar! Dün övdüğünü
bugün diktatör ilan ediverir! Ve bunun
“haber paketi” çok şık olduğundan/objektif gibi göründüğünden
kitleler nüansı anlayamaz.
Sonuçta, Batı medyası taraftır…
Bunlar için, ABD ve -İngiltere dahil- AB’nin
çıkarları hakikatten önce gelir.
Arkadaşlarıma sordum; “Venezuela neden
dünyanın gündeminde? Diyelim ki, söyledikleriniz doğru, dünyada
benzer hiç mi aç ülke yok?”
Ekledim:
Dünyada petrol kaynakları zengin hangi bağımsız ülke
varsa, Batı medyası tarafından hedefe konuyor.
İlk akla gelen örnek Irak ve Saddam! Neler yazıldığını hatırlayın;
hani dünyayı yok edecek kitlesel imha silahları vardı!
İlk New York Times yazmadı mı bunu? Nasıl
oluyor da şimdi bu Batı medyasının Venezuela haberleri
sorgulanmadan kabul ediliyor? Bir ülkeyi
sadece karşıtlarının ya da düşmanlarının bakış
açısıyla değerlendirmek ne kadar
adil? Basit bir örnek vereyim:
Batı
medyası Venezuela’daki hayvanat
bahçesine kafayı taktı.
Son iki
yıldır Guardian’dan Reuters’e
“Aç Venezuelalılar hayvanat bahçesine saldırdı” haberi
yapıyorlar!
İşin gerçeği, Venezuela’daki hayvan
kaçakçılığı! Aynı Türkiye’de olduğu gibi hırsızlar hayvanları
kaçırıp, kesip, satıyor!
Konuyu şuraya bağlayacağı...