Fakat…
Öyle bir ülke haline getirildik ki, ağız
tadıyla bayramlarımızı kutlayamaz olduk!
Ramazan Bayramı mı?
Yoksa…
Şeker Bayramı mı?
“Ramazan Bayramı” diyenler şu görüşten!
“Şeker Bayramı” diyenler öbür görüşten!
Biri “ilerici”…
Diğeri “gerici” öyle
mi?
Ne saçma bir politik tartışma konusu… Temel sorunumuz
hep kültürel kodlar üzerinden “haklı
çıkma” gereksizliği değil mi?
Oysa…
Diller birbirine kardeştir. Hepsinin bir “baba
sözcüğü” vardır:
Ramazan…
“Ar ramadân”… İslamiyet’ten önce kullanılan sözcük.
Araplar, Temmuz- Ağustos aylarına tekabül eden aya verdikleri
isim…
Arapça “ramad” kuru sıcak sözcüğünün
mastarıdır. (Aynı
kökten İbranice “remets” kor, sıcak
kül anlamıma geliyor…
“Ramadan “rmd” kökü, Kur’an’da bir yerde geçiyor; “keramadin”, küle
benzer anlamında! (İbrahim 18) “Ramadan” sözcüğü yok yani…
Peki, “şeker” sözcüğünün etimolojik kökeni nedir?
Sanskritçe árkar”… (akkhar)