Erdoğan, Ankara Millet Camii’nde 15 Temmuz şehitlerin ruhlarına
Kur’an-ı Kerim okudu.
Y’ardakçı aldı eline kalemi başladı
yazmaya:
– “Bir cumhurbaşkanının camide yahut başka herhangi bir mekânda
tilâvetine, yani Kur’an okumasına alışkın olmayan
Türkiye, Kur’an’ı şimdi arada bir Cumhurbaşkanı’ndan
da dinliyor…
– “Cumhurbaşkanı’nın dünkü tilâvetini dinleyen ve ‘Kur’an tavrı’nın
da mahiyetini bilenler, Erdoğan’ın Kur’an’ı bize,
özellikle de İstanbul’a mahsus olan ama şimdi neredeyse tamamen
unutulan ‘İstanbul’, hattâ ‘Üsküdar tavrı’ ile okuduğunu hemen fark
etmişlerdir.
– “Cumhurbaşkanı, Kur’an’ı artık maalesef
unutulan ama bize mahsus olan ve olması gereken tavırda okuyor
fakat bu konuda çalıştaylar ve daha nice toplantılar tertip
eden Diyanet’in hafızları bizimle
alâkasız tavırları taklide
hevesleniyorlar…
– “Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Cumhurbaşkanı’nın dünkü
tilâvetinden ilham alıp bazı şartları
tekrar uygulamaya koyması şarttır…”
Y’ardakçı Erdoğan’ı övmek isterken aslında meseleyi eline
yüzüne bulaştırıyor!
Bir-iki uçak gezisiyle Erdoğan’ı
tanıdığını sandı herhalde.
Oysa…
Erdoğan’a göre, Kur’an okuma tavrının
milliyetçiliği olamaz…
Erdoğan’a göre, Kur’an okumada aslolan
manadır, yorum değil…
Erdoğan’a göre, “okuma farklılıkları” sadece
“ü” gibi telaffuzdan ileri gelir…
Erdoğan’a göre, en güzel Kur’an okunuşu Arap
tavrıdır…
Bu sebeple, Saray’da -Dünya
Kur’an okuma yarışması ikincisi- Hafız Mehmet
Bilir gibi Arap üslubunda okuyanlar görev
yapmaktadır.
Bu sebeple, uluslararası yarışmalara, Mısır
ve Arap tavrı okuyan hafızlar gönderilmektedir.
Bu sebeple, ...