40 yıl öncesini anımsayınız:
Bir kapitalist ekonomik yapı-görüş yine dünyaya yayılmaya başladı:
Neoliberalizm!
Bu paradigmanın üç öncü politik lideri vardı:
– ABD’de Ronald Reagan…
–
İngiltere’de Margaret Thatcher…
– Almanya’da Helmut Kohl…
Bugün… 40 yıl öncesi neoliberal dalganın 2008 yılından
itibaren çökmeye başladığı konusunda
hemen tüm iktisatçılar
hemfikir. Zaten… Çöküşün artçı
sarsıntılarını hissediyoruz; ve
asıl büyük “büyük deprem” geliyor!
Bu sebeple siyaset dünyasında yeni politik figürlerin çıkması
şaşırtıcı değil:
ABD’de Donald Trump…
İngiltere’de Boris Johnson…
Almanya’da Angela Merkel’in koltuğu
sallanıyor. Almanya’da oylarını sürekli artıran faşist
parti AfD olgusu var
artık! Benzerleri Fransa gibi Avrupa ülkelerinde de
yaşanıyor.
Gerek Trump, gerekse Boris Johnson’un aynı “kumaş
parçası” olduğu görülüyor; yalancı,
yabancı düşmanı, radikal popülist… Yani,
faşist!
Batı merkezlerinde böylesine aşırı
sağa savruluş yaşanıyor.
Çöküş döneminde gözü kararan küresel sermayenin “kurtuluşu”
yine Mussolini- Hitler gibi faşistlerde
görmeye başlaması şaşırtıcı
değil. Yaşadık: Dinginsiz neoliberal
dalganın 1893 yılında başlayan
krizi iki büyük paylaşım savaşına yol
açtı…
Neoliberalizmin 2008 krizi de şimdilik ABD-Çin ticaret kapışması
gibi olgularla karşımıza çıkıyor. Suriye
de bunun bir başka tezahürü…
Diyorum ki:
Bu yeni paradigma göz önünde
bulundurmadan yapılan politik
değerlendirmeler hatalı olur.
Merakım, bunun Tü...