Edward Said (1935- 2003)…
Filistinli Hıristiyan baba ile Lübnanlı Hıristiyan annenin
oğluydu.
Kudüs’te İngiliz Anglikan St.
George Koleji, Kahire’de -Arap
dünyasının yöneticilerini yetiştiren- Victoria
Koleji’nde ve ABD Massachusetts’te Norhfield Mount
Hermon Okulu’nda öğrenim gördü. Ardından…
Princeton Üniversitesi’ni bitirdi; Harvard
Üniversitesi’nde doktora yaptı. Columbia
Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak çalışmaya başladı.
Stanford Üniversitesi ve Yale
Üniversitesi’nde de görev yaptı.
Çok parlak bir akademik kariyeri vardı. Ta ki 1967’de
Arap-İsrail Savaşı çıkana kadar…
O tarihe kadar apolikti/ politikayla pek ilgisi
yoktu. Sol görüşe sempatisi vardı.
Ünlü yazar Tarık Ali’ye 1994 yılında verdiği
röportajda şöyle dedi:
“1967’ye kadar kendim hakkında kendi işiyle ilgilenen biri olmak
dışında bir şey düşünmedim. Savaşta bir şeylerin farkına varmaya
başladım. Mesela Edmund Wilson, Isaiah Berlin, Reinhold
Niebuhr gibi kültürel kahramanlarımın çoğunun fanatik Siyonistler
olmasını kafama taktım. Yalnızca İsrail yanlısı olmakla
kalmıyor Araplara karşı büyük bir düşmanlık besliyorlardı…”
Said, bu tarihten sonra Filistin direniş
hareketiyle yakından ilgilenmeye başladı. “El
Fetih”/Filistin Kurtuluş Örgütü ve sürgündeki
Filistin Ulusal Konseyi’ne katıldı.
Batı önyargısını yıkmak için “Oryantalizm/Şarkiyatçılık” kitabını
yazdı.
ABD’deki akademik ve medya çevrelerinde adı “terör
profesörü” oldu! Yılmadı.
Filistin-İsrail barış görüşmelerine katıldı.
Yaser Arafat ile yakın çalıştı.