Suudilerin başkonsolosluklarında işledikleri
gazeteci Cemal
Kaşıkçı cinayeti, Türkiye’yi zora
sokacak görünüyor. “Güvenilmez
ülke” imajı üzerimize yapıştı! (Cemal Kaşıkçı’nın ilk
çalıştığı Suudi gazetesi Okaz şu haberi
yaptı: Suudiler için İstanbul güvenli mi?)
Sormak durumundayız:
Suudiler, konsoloslukta cinayet işleyecek kadar gözlerini
nasıl kararttı? İstanbul’da tek kurşunla bu cinayeti
birilerine rahatlıkla işletemez miydiler? Yapmamış da değiller…
O halde…
Bu suikast örtülü mesajı olmalı değil
mi?
Bildiğimiz şu:
Cemal Kaşıkçı, ülkesinden kaçıp Eylül 2017’den itibaren ABD’de
yaşamaya ve Washington Post Gazetesi’nde köşe
yazmaya başladı.
Peki, kimdi bu Cemal Kaşıkçı?
Medine’de 13 Ekim
1958’de dünyaya geldi.
ABD’deki Indiana State Universitesi’den
1982’de “işletmeci” olarak mezun oldu. Çok az süre
kitapçılık yaptı.
1985’te gazeteciliğe başladı. İlk gazetesi Suudi gazetesi Okaz
oldu; iki yıl çalıştı. Al Sharg, Al Awsat, Al Majalla, Al Madina
gibi 1987’den sonra çeşitli Arap gazetelerinde, dergilerinde görev
yaptı.
1987’de Usame bin Ladin’le söyleşi yapmayı
başardı.
1991-1999 yılları arasında Afganistan, Cezayir, Kuveyt, Sudan gibi
ülkelerde muhabirlik yaptı. Ayrıca….
Bu dönemde; hem Suudi Arabistan istihbarat teşkilatı
Al Mukhabarat’a hem de CIA’ya hizmet ettiği iddia
edildi.
1995’te yine Ladin’le röportaj yaptı.
1999-2003 yılları arasında Suudilerin önde gelen İngiliz
gazetesi Arab News yönetiminde bulundu.
Buradan Al Watan’ın yazı işleri müdürlüğüne
geçti. 52 gün çalışabildi. İddiaya göre, “dini kurumları
eleştirdiği” için kovuldu. Londra’ya gitti.
1977-2001 yılları arasında ...