Kimi meslektaşlarım bu yazı kapsamı dışındadır…
Ki bu yazının isimler ile ilgisi yok. Günümüz medyasının durum tahlilini yapmaya çalışacağım:
Aslında başlığı “Doksozoflar” diye yazacaktım.
Bu muhteşem terim, filozof Platon'a ait:
Duyduğu genel geçer kanıyla kendini bilge sananlar (siyasetçiler, işadamları, askerler, gazeteciler) için “kanaat teknisyeni” anlamında kullanılıyor.
Nedir kanaat teknisyenliği?
– Kanaati, düşünce ve herkesin bildiği havadisi, bilgi olarak sunmaya/ “satmaya” çalışandır.
– Okumakla, bilgiyle, araştırmakla işi yoktur. Görevi/ mesaisi, sırtının sıvazlanacağı kanaat oluşturmaktır kamuoyunda.
– Elini attığı veya hakkında konuştuğu her sorunu/konuyu yüzeyselleştirme konusunda hüner sahibidir.
– Sokaktaki insanın/ “tribündeki taraftarın” kolayca hazmedip çabucak tüketeceği “laf” üretir.
– Medyadaki vasat programların vazgeçilmezidir. Medya, kanaat teknisyenlerinden yararlanırken, onlar da medyanın imkânlarından faydalanır.TV'deki tartışma programları onun performansını sergileme, kendini gösterme, rüştünü ispat etme yeridir. Ekranda sahnelenen “ateşli tartışma tiyatrosunun” vazgeçilmezidir. Sıkıcı olmamak için mütemadiyen bağırır ve koz paylaşmayı beceriklilik sanır.