Lev Tolstoy, “İvan İlyiç’in Ölümü” eserini yazdığında 58 yaşındaydı.
“Savaş ve Barış” romanı üzerinden 17 sene ve “Anna Karenina” romanı üzerinden 9 yıl geçmişti.
Yüksek rütbeli bir yargıç olan İvan İlyiç, ölümcül hastalığının farkına vardığında, o güne kadar büyük anlam yüklediği ve uğruna büyük çaba verdiği serveti, şöhreti, saygınlığı kendisine bir anda boş ve saçma görünür…
Tolstoy, baş karakterine ahlâk felsefesinin şu temel sorusunu sordurur:
- “Doğru bir hayat yaşadım mı?”
İvan İlyiç aslında yazar Tolstoy’un ta kendisidir.