Tarih: 2 Ekim 2018.
Salı, saat: 12.00…
Suudi
Arabistan’dan gelen “Kaplan
Timi” adlı infaz ekibinin konuşmaları
kayıtlara takıldı:
– “Önce ‘seni Riyad’a götürüyoruz’ diyeceğiz. Gelmezse burada
öldürüp cesetten kurtulacağız.”
– “Ben hep kadavralar üzerinde çalıştım. Kesmeyi iyi
bilirim. Şimdiye dek hiç sıcak bir beden üzerinde
çalışmadım ama onu da kolayca hallederim. Normalde kadavra
keserken kulaklığımı takar müzik dinlerim. Bir yanda da kahvemi
sigaramı içerim.”
– “Cemal’in boyu uzun, yaklaşık 1.80
civarında. Kurbanlığın eklemleri kolayca
ayrılır ancak parçalamak yine de zaman alacaktır. Normalde kesilen
hayvan asılarak parçalanır. Daha önce yerde
yapmamıştım. Ben parçalandıktan sonra siz de poşete
sarıp bavullara koyar çıkarsınız.”
Cemal Kaşıkçı, Suudi Arabistan İstanbul
Konsolosluğu’na saat 13.14’te
girdikten bir dakika sonraki ses kaydı var:
– “Kolumu bırakın… Ne yaptığınızı
sanıyorsunuz?”
– “Gel otur. Seni Riyad’a götürmeye
geldik.”
– “Ben Riyad’a gelmem… Beni öldürecek misiniz… Beni boğacak
mısınız?”
Aradan birkaç saniye geçiyor:
– “Kapatmayın ağzımı astımım var… Yapmayın, beni
boğacaksınız.”
Kayıtlarda Cemal Kaşıkçı’nın son sözü
bu!
Saat 13.24’te ruhunu teslim etti.
Sonra…
– Elbiseleri çıkarıldı…
– Ceset parçalanırken “etrafa kan sıçramasın” diye
Kaşıkçı’nın damar yolu açıldı, vücudundaki kanın bir kısmı tıbbi
aletlerle çekilerek banyo giderine akıtıldı.
– Ses
kayıtlarda duyulan tak-tuk sesleri, cesedin
kemiklerini parçalama esnasında satır gibi kesici aletle yapılan
müdahaleydi.
– Kayıtlarda sık aralıklarla
çalışan elektr...