Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin araştırmasına
göre, anaokulu öğrencileri günde 300 kez
gülerken, yetişkinlerde bu sayı günde 20 bile
değil…
İnsanoğlu büyüdükçe gülmeyi unutuyor!
Diyebilirsiniz ki:
Siyasi atışmalar yüzünden…
Ekonomik sıkıntılar yüzünden…
Toplumsal yaşamdaki itilip
-kalkılmalar yüzünden gülümseyecek hal mi kaldı?
Maalesef, son yıllarda ülke çok gerildi. Türkiye ve kendiniz için
çok endişelendiğinizi tahmin
ediyorum! Ama…
Yeni bir yıla umutlu girmek
gerekmez mi?
Kuşkusuz değiştirecek çok meselemiz
var. Ama…
İşe kendinizden
başlamaya var mısınız?
Size birini tanıtmalıyım:
Dr. Shoma Morita (1874-1938)…
Sigmund Freud ve yaşama sanatı
Zen-Budizm öğretilerinden çok
etkilenmiş psikiyatrist.
20’nci yüzyılın ilk yarısında Tokyo Jikei Üniversitesi’nde
psikiyatri bölüm başkanlığı yaptı.
“Endişe bozukluğunu” tedavi etmek
için adıyla anılan “Morita”
terapisini geliştirdi.
Birçok Batı terapisi, hastanın
duygularını kontrol etmeye veya
değiştirmeye odaklanıyordu. (Ki hala yaygındır!) Dr.
Morita’ya göre, duyguların ortaya çıkışı kontrolümüz
dışındadır. Yani… Bir şeyden
korkmaya, birine âşık olmaya ya da
birinden nefret etmeye karar verilemez! Duygular kendiliğinden
gelir. Duyguları engellemeye çalışmak onları daha da
güçlendirir.
Morita terapisi, duyguları kontrol etmeye
değil, onları kabul etmeyi öğretiyor:
– Duygularınızın değil, davranışlarınızın kontrolü sizdedir!
– Karakterlerinizi belirleyen duygularınız değil,
davranışlarınızdır.
– Ve davranışlarınız duygularımızı
dönüştürür.