Yazdıklarımı bir yere bağlayacağım.
Önce girizgâh yapmalıyım:
Trablusgarp’tan Büyük Taarruza kadar Mustafa Kemal askerlik yaşamında mücadeleyi hep milletle beraber yaptı.
Halkçılık anlayışı -günümüzde politikacıların diline pelesenk olmuş- retorik popülizm değildi.
Klasik strateji kavramı, düşmana karşı üstünlük oluşturmak- savaşı kazanmak için kuvvetlerin nasıl kullanılacağı ile ilgilenir.
Strateji ustası Mustafa Kemal’e göre, bir savaş sadece harita üzerinde kazanılmazdı. Ekonomik- politik gibi -moral desteği vs.- halkın/ ulusal gücün de savaşa destek vermesi şarttı. Halksız zafer imkânsızdı. Kurtuluş savaşında -kongreler yoluyla- büyük millet meclisini karar merkezi yapması bundandı.