BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu'nun Isparta mitingini izlemek üzere Ankara'dan yola çıktığımızda daha 50 kilometre mesafeden mitingin yapılacağını hissetmeye başladık.
Kahve molası verdiğimiz akaryakıt istasyonunda gördüğümüz çevre
illerden Isparta'ya giden polis otobüsleri mitingin ilk işaretini
verdi.
Isparta Havaalanı'ndan itibaren de yol boyunca bekleyen jandarma ve
polis, şehir merkezinde de neredeyse her 10 metrede bir dizili olan
güvenlik güçleri alana yaklaştığımızın işaretiydi.
Valilik önündeki miting alanına geldiğimizde, diğer partiler için
kurulmayan acil sağlık çadırı, kumanyasını almış banklarda oturup
bunu yiyen Isparta'ya merkez dışından geldiği anlaşılan kadınlar;
alana giriş yapan herkese verilmek üzere valilik binasının
köşelerine konulmuş olan binlerce pet şişede su ve balyalar dolusu
AK Parti bayrak ve flamaları duruyordu.
CHP'NİN KALABALIĞIYLA AYNI
Davutoğlu, bir gün önce Ispartalılara hitap eden Kemal
Kılıçdaroğlu'yla aynı yerde kurulan kürsüden halka hitap etti.
Davutoğlu kürsüye çıktığında iki mitingi de gözlemleyen herkesin
ortak kanısı: AKP ve CHP'nin topladığı kalabalık hemen hemen aynı,
hatta CHP mitingine az daha kalabalık diyenler de oldu. Ama bunun
ötesinde CHP mitinginin yoğun yağmur altında gerçekleştiğine vurgu
yapıldı.
Belediye ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki AKP mitingleriyle
kıyasta ise "en az yarısı kadar az" ifadesi kullanıldı.
Isparta'da AKP mevcut iki milletvekilini listede ön sıralara
koydu.
Bu listeye ciddi itirazlar var. Her iki Ispartalıdan biri hemen
Esnaf Odaları Başkanı Mehmet Aybatılı'nın adını anıyor.
Temayül yoklamasından çıkmasına karşın aday yapılmayan Aybatılı'nın
televizyona çıkıp, "Üçüncü sırayı istedim vermediler. Ben de CHP'ye
çalışacağım" dediği anımsatılıyor.
CHP önseçimle aday belirlemiş, aday kabul görmüş, MHP listesi için
de pek itiraz sesi yükselmiyor. Isparta'da hem miting alanındaki
kalabalık hem de listeler nedeniyle AKP'de bir erozyon beklentisi
yüksek.