KURULTAY tartışmaları ve konuya Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaklaşımını açıklayan yazımdan sonra çok sayıda CHP'liden e-posta ve telefon geldi.
Bu arada Muharrem İnce de yeniden genel başkan adayı olduğunu
açıkladı.
Diğer aday Umut Oran gibi İnce de, kalan 69 il kongresinde delege
oluşumuna genel merkezin müdahale edebileceği kaygısıyla, mevcut
delegelerle toplanacak bir ‘olağanüstü kurultay’ istedi.
Muhalefetin bu talebinin temelinde, mevcut kurultay delegeleri
içinde, görevden alınmış, belediye/milletvekili seçiminde aday
olmuş, ancak listelere konmamış çok sayıda ismin varlığının
yattığını kayda alıp öyle devam edelim.
MAHALLEDEKİ SANDIK ÖNEMLİ
Olağan kurultay sürecinin işlemesi ve ‘önlerini kapatmıyoruz’
iddiasıyla CHP yönetimi, Kılıçdaroğlu’nun rakiplerine ‘Tabandan güç
alarak çıkın’ diyor.
Bu tutum da gösteriyor ki, mahalleden kurultaya dek tüm delegenin
belirlendiği şu günlerde her CHP üyesi çok ciddi bir sorumlulukla
karşı karşıya.
Tam da 1 Kasım sonrasına denk düştüğü için 1.2 milyon CHP üyesi,
partilerine yeni bir kan vermek istiyorlarsa ağırlıklarını koymak
durumundalar.
Pek çok tartışmayı bitirecek en kestirme yol da sandığı önlerine
getirtmektir.
Nedenini açıklamam için önce Kılıçdaroğlu döneminde, tabanın irade
koymasını sağlayacak önemli adımların atıldığını bir hakkı teslimen
söylemeli.
Buna rağmen, hâlâ çok sayıda yerde, özellikle de mahalle
delegelerinin, sandık konmadan evlerde veya örgüt binalarında
belirlendiği bir gerçek.
İşte muhalefet de en çok bu sürecin yaşanmasından çekindiği için
konuyu, Kılıçdaroğlu’ndan sonra dün bir de Teşkilat Başkanı Tekin
Bingöl’le konuştum.
Bingöl, hem de çarpıcı örnekleriyle her şikâyetin gereğini
yaptığını anlattı.