KEMAL Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı vaatleri, bir seçimin öncesinde CHP'yi ilk kez gündeme oturtan, 'Ne diyor bunlar' dedirten parti yaptı.
Çünkü, AKP ile CHP arasında çarpıcı yer değiştirmeler
yaşanıyor.
CHP, eleştirmeden sadece proje açıklıyor, dünü değil yarını
konuşuyor; AKP, bin yıl öncesinden başlıyor eskiyi konuşmaya, proje
açıklamak yerine de CHP'nin sloganlarını ve Kılıçdaroğlu'nu
bombardımana tutuyor.
Dün, 'kömür ve makarna' paketleri için eleştirilen AKP bugün,
CHP'yi 'emekliye iki maaş ikramiye, asgari ücret artışı' üzerinden
diline doluyor.
Dün CHP'nin seçim öncesi acemilikleri konuşulurken bu kez AKP'nin
bildirgesinde çözüm süreci, Başbakan'ın ifadesiyle 'dijital düşüş'
yaşıyor.
CHP'NİN PEŞİNDEN GİDEN AKP
Yetmiyor; CHP'nin vaatlerinin peşinden koşturan, kimi de komik
kaçan karşılıklar veren bir AKP ile karşı karşıyayız.
CHP, emekliye iki maaş ikramiye derken AKP, bin liranın altında
maaş alana, o da seçim sonrası vermek üzere, 100 lira zam vaat
ediyor.
CHP, Ermeni milletvekili seçtiriyor; Başbakan, "Benim Ermeni
başdanışmanım var" diyor. CHP, Roman aday çıkarıyor; Başbakan,
alelacele Romanları toplayıp, "Sizden bir başdanışman alacağım"
karşılığını veriyor.
AKP asıl acemiliği 'CHP vaatlerinin kaynağı yok' ile yaptı.
Bu tutumuyla seçmeni, CHP'yi can kulağı ile dinlemeye yönelten AKP,
'kaynak bulamazlar' ısrarı ile de kulak kabartanların sayısını
artırıyor.
Dün konuştuğum CHP'nin ekonomi programının önemli ismi Genel Başkan
Yardımcısı Selin Sayek Böke de bu durumdan çok memnun, yüzü
gülüyor.
İlk sözü, "Mutluyuz; hem dinleniyoruz hem de mevcut iktidara
sorulmayan kaynak sorusu bize soruldukça, devlet harcamalarında
saydamlığa ciddi katkı sağlanıyor" oluyor ve şöyle devam
ediyor: