MİLLETVEKİLİ aday listelerinde en büyük sürprizi AKP'de gördük.
AKP, 24 'üçdönemzedeyi' yeniden listeye alarak, 7 Haziran'a
bakıp doğru bir karar verdi, ama yeni bir itirafı da yapmış
oldu.
'Yeni itiraf' derken, 'PKK, çözüm sürecini kentlere patlayıcı
stoklamak için kullandı'dan başlayıp 'valilere operasyon yapmama
talimatı hükümetten gitti'den çıksak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AKP
kongresi ile aday listesine etki ve müdahalelerini de eklesek,
öncekilerin sadece birkaçını saymış oluruz.
Yalnız bu noktada, hiç bıkmadan Anayasa'nın 'TARAFSIZLIĞI'
başlığını taşıyan 101. maddesinin son fıkrasını yineleyelim:
"Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir..."
Bu çok önemli; çünkü Türkiye, anayasası olan bir hukuk devletiyse,
o anayasaya ilk uyması gereken Cumhurbaşkanı'dır.
Yok, eğer anayasa buzdolabındaysa, hak, hukuk, özgürlük donuyor
demektir.
ÇATIŞMACI DİL YORDU
Listeden çıkan itirafa gelince; ister 'fabrika' ister '2002
ayarlarına dönüş' amaçlı olsun 24 üç dönemlik, seçimden iktidar
çıkmak için sadece Erdoğan'ın gücünün artık yetmediğini itiraf
etmektir.
Gençlerin yolunu açmak, kişinin koltuğa çakılı kalmasını önlemek
gibi yüksek paye biçilen 'üç dönemden' bir anda cayılması başka
nasıl anlatılabilir?
Hele de, "AKP, gençlerini yanlış yetiştirdiği için onlardan iyi
siyasetçiler çıkmayacağını, sadece gazete binası basmak, kapı-cam
kırmak, 'gazeteci döveceğim' diye hava atmaktan öteye
geçemediklerini görünce 'üç dönemi' kaldırdı" denemeyeceğine
göre.