Şükrü Küçükşahin Hürriyet Gazetesi

HDP’yi kenetleyip hırslandırıyorlar

ÜÇ büyük muhalefet partisinden CHP, bu seçimde meydanlarda neredeyse 'sıfır siyaset, tamamen vaat' politikası izlerken, iki zıt uç MHP ve HDP ise Cumhurbaşkanı Erdoğan ile AKP'ye etmedik...

20 Mayıs 2015 | 1.566 okunma

ÜÇ büyük muhalefet partisinden CHP, bu seçimde meydanlarda neredeyse 'sıfır siyaset, tamamen vaat' politikası izlerken, iki zıt uç MHP ve HDP ise Cumhurbaşkanı Erdoğan ile AKP'ye etmedik laf bırakmıyorlar. 

Çukurova'da bu iki partinin mitinglerini izledim; Devlet Bahçeli ve Selahattin Demirtaş ile sohbet edebildik, 'Aynen devam' dediklerini gördük.
İki partinin de birbirlerine karşı duruşlarında hiçbir değişiklik yok, ancak en azından Çukurova'da kullanılan dilin özenli olduğunu belirtmeli.
HDP'ye yapılan saldırılar sonrası bunun ayrı bir anlam kazandığını görmeli.

ZAMANLAMADAKİ RASTLANTI

Neden mi? Çünkü çok profesyonel bir saldırı ve zamanlama var.
Rastlantıya bakın ki bombalar, Mersin'de CHP ile birincilik yarışına girişmiş MHP'nin, öncekilere oranla daha kalabalık geçen mitinginin ertesi günü patlıyor.
Bahçeli bu hassas ilde kürsüye çıktığında söze, 'İnancı, kökeni ne olursa olsun her vatandaşımı yüreğime basıyorum' diyerek başladı, "Kürt kökenli kardeşlerim, bizimle aynı safa gelin" çağrısı ile devam etti.
Önceki konuşmaları ile kıyaslandığında, HDP'ye eleştirilerini yine sürdürdü, ama ölçülü bir düzey tutturduğunu izledik.
Acaba, HDP'nin Adana ve Mersin il binalarını bombalayanlar, bu mitingin ertesi gününü özellikle seçmiş ve de "Bahçeli nasılsa ortalığı kızıştıracak, hemen ardından HDP binalarında bombalar patlayınca bazı parmaklar rahatlıkla MHP'ye yönelecek" kurgusundan hareket etmiş olmasın?
Miting sonrası sohbetimizde Bahçeli mutluydu, öncelikle alandaki kadın sayısının yüksekliği yüzünü güldürmüştü.
Ne zaman ki 'AKP', 'Başbakan Davutoğlu', 'Cumhurbaşkanı Erdoğan' dedi, onlarla ilgili en sert sözcükleri yine art arda dizdi, her seferinde alanı dalgalandırmayı başardı.
'17/25 Aralık'ı neredeyse Erdoğan'ın titri gibi kullanan Bahçeli, o süreci, sloganlaştırdığı 'kutu', 'kasa', 'kol saati', 'hırsızlık', 'yüzsüzlük' gibi sözcükler üzerinden anlattıkça büyük alkış almaya devam etti.
Bahçeli, Çukurova'dan Niğde'ye geçerken bu heyecan içindeydi, kafası rahattı.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ankara'nın gelişmesi üzerine 02 Aralık 2015 | 382 Okunma İlk iş AB çıpasını güçlendirilmek 30 Kasım 2015 | 162 Okunma Kılıçdaroğlu istemedikçe değişim olmaz 25 Kasım 2015 | 401 Okunma Türkiye'nin risk ve şansları 23 Kasım 2015 | 293 Okunma Ankara Garı ile Rus uçağını unutanlar 18 Kasım 2015 | 669 Okunma