KOALİSYON görüşmeleri gecikmeli olarak nihayet bugün başlıyor, AKP ve CHP liderleri masaya, 'genel eğilim yoklaması yapma' niyetiyle oturuyor.
Ancak daha işin başında bu görüşme, kuşku bulutları altında
yapılıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hükümet kurma görevini
vermedeki yavaşlığı; Başbakan Davutoğlu'nun bu önemli görevi almış
olmasına rağmen, Bosna ziyaretini törenlerle sınırlı tutmak yerine,
3 günde tamamlaması; bayram gerekçesiyle görüşmelere ara verilecek
olması Saray ve AKP'nin erken seçimi zorlama taktikleri diye
yorumlanıyor.
Çünkü, böylece koalisyon görüşmeleri için mümkün olduğunca sınırlı
zaman bırakmanın amaçlandığı izlenimi ediniliyor; oysa görüşmeler
en az 15 gün önce de başlayabilir, 45 günlük seçim süresi
başlamadan mesafe alınabilirdi.
SARAY VESAYETİ KUŞKU NEDENİ
Bu kuşkulara değindikten sonra, yapacağı ilk temas öncesi
Davutoğlu'na, CHP'deki havayı ve bir diğer kuşkuyu aktarmakta yarar
var.
CHP, AKP'siz bir koalisyon olasılığını hâlâ aklından tamamen
çıkarmış değil.
Bu olasılığı son kertesine kadar zorlama niyetindeki CHP, MHP
lideri Bahçeli'nin son açıklamasıyla küçücük de olsa yeniden
umutlanmış gibi.
Bahçeli'nin sözlerine, "Kötü nokta değil" diye bakan CHP yönetimi,
"PKK silah bırakmalı" şartını, çözüm sürecinin devamının niyeti
gibi okuyabiliyor.
Ancak derine inildiğinde CHP, MHP'yle ilgili yaşadığı şokları
koruyor, o nedenle AKP seçeneğini titizlikle izleme niyetinde.
Bu noktada Davutoğlu'nun bugün söyleyecekleri son derece önemli
olsa da CHP, bu görüşmede bir başka şeye daha fazla önem
verecek.
O da, Davutoğlu'nun Saray'dan ne kadar bağımsız olduğunu
ölçmek.
CHP, sözlerden çok bunu önemsiyor, nedenini ise şöyle ifade
edebilirim:
"Davutoğlu, bağımsız karar alabileceğini kanıtlarsa yol almak
kolaylaşır. Yoksa bu iş olamaz; çünkü koalisyon, pek çok konuda
uzlaşma ve müzakereyi gerektirecek. Eğer her konuda 'Pardon, bir
Saray'la görüşelim, sonra konuşalım' durumu olacaksa bu, ne kabul
edilebilir ne de sürdürülebilir."
NİYET KANITLANINCA HODRİ MEYDAN