Afrika’da ne oluyor?
Ne oldu da birden alevlendi?
Birden olur mu!
Kaç yüzyıllık öfke!
Öfkelenmesini bile unutturmuşlardı.
Dünyada dengeler değişiyor. Çok kutuplu bir dünyanın yeni düzeni
kuruluyor.
Büyük bir değişimin eşiğinde.
Emperyalist kapitalist sistem krize girdi.
Araçlarına bile sahip çıkamıyor. Her ülkenin siyasetinde, bizimki
de dahil bölünmeler yaşanıyor.
Eski düzenin siyasetleri, partileri, partilerdeki kişileri,
örgütler, örgütlerdeki ağırlıklar, kararlar… ayrışmaya
başladı.
Atlantik’e karşı mücadele yükseliyor.
Bakın yıllardır bize belgesellerden yansıtılan görüntülerle camın
ötesinden tanıtılan, vah vah diye izlediğimiz bir deri bir kemik,
açlıktan ve susuzluktan kavrulmuş, tam tamlar çalan Afrika’da neler
oluyor…
2010’lardan bu yana başladı. Durmayacağı anlaşılıyor.
Nijer, Amerika Birleşik Devletleri ve Fransa'nın Afrika
stratejisinde kilit bir oyuncuydu.
Burkina Faso, 2022'de tüm Fransız birliklerinin ülkeyi terk
etmesini talep etti. Mali, 2022'de 2.400 Fransız askerini sınır
dışı etti. Fransa Nijer'de yaklaşık bin 500 asker konuşlandırmıştı.
Çoğu Mali'den kovulup sınır dışı edildikten sonra oraya
taşınmıştı.
Şimdi sıra Nijer’de.
Esas galiba Fransa’ya ne oluyor, nedir bu başına gelenler diye
sormak gerekiyor.
Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) Nijer’e asker
gönderecek karar alamıyor. En fazla ortak anlaştıkları nokta “ancak
son çare olabilir”…
ECOWAS’ın başkanı Nijerya Cumhurbaşkanı Bola Tinubu’nun, Nijer'e
askeri müdahale için birlikleri seferber etme önerisi kendi
ülkesinde de Nijerya senatosu tarafından reddedildi. Nijerya
yönetici sınıfı içinde de derin bölünmeler olduğu yazılıyor.
Geçen hafta cumartesi günü Nijerya’nın Kano eyaletinde askeri
müdahale tehdidine karşı gösteriler düzenlendi.
Gençler, "Nijerler bizim kardeşimiz, Nijerler bizim ailemiz" ve
"Nijer bizim, savaş istemiyoruz, Nijer'e karşı savaş haksızdır,
batılı güçlerin bir komplosudur" sloganları attı.
Zaten Afrika’da etnik kökenler ülkeler arasında birbirine girmiş
durumda. Hele sınır bölgelerinde… Sömürgeciler milletleşmelerine
izin vermemiş.
Sınırlar her yerde yaptıkları gibi rasgele çizilmiş.
Bir askeri müdahale sarsıntısı Nijerya’yı da sarsar… o da ayrı bir
“eski sömürge” gerçeği.
Nijer’de ve bölgede, özellikle gençler arasında Fransız
emperyalizmine karşı mücadele diye görülüyor. Burkina Faso, Mali,
Gine ve Senegal’de daha yaygın.
Gösterilere on binler katılıyor.
Tüm kıta nüfusunun yüzde 60'ından fazlasının 25 yaşın altında
olduğu da unutulmamalıdır.
Ateş bütün Afrika’yı sarabilir.
Fransa’ya karşı müthiş bir tepki var.
Batı Afrika ve Sahel’in en sıradan ülkesinde bile Fransızca baskılı
tişört bile kazara giyemezsiniz. Başınıza geleceklerden siz değil,
elbette Fransa sorumludur.
Güya bağımsızlıklarını almışlar ama Fransa yakalarından hiç
düşmemiş ki! Bütün zenginliklerine hükmetmeyi sürdürmüş.
Onlarca yıldır on dört Batı ve Orta Afrika ülkesinin milli birikimi
Fransız Merkez Bankasındaydı... 2020’de anlaşmalar bitti güya ama
uygulamada değişmedi. Fransa’nın her yıl Afrika ülkelerinin
yaklaşık 500 milyar dolarlık parasını tuttuğu tahmin ediliyor.
Üstelik Afrika ülkelerinin bu paraya erişimi yok. Eski sömürgeler
döviz rezervlerinin yüzde 65'ini Fransız Merkez Bankası'na, yüzde
20'sini de finansal borçlara yatırmak zorunda bırakıldılar.
Yalnızca yüzde 15'ine erişimlerine izin var. Eğer daha fazla
isterlerse kendi paralarını Fransa'dan ticari kapsamda ödünç almak
zorundalar.
Doğal kaynaklarının nasıl yağmalandığı ve hâlâ nasıl kitabına
uydurulduğu konusuna hiç girmiyorum.
Sömürgeci ilişkisi orada sürdü.
Uganda petrolümü ben kendim çıkarayım diyecek oldu. Kafasına bir
eşcinsellik sopası yedi. Vay efendim sen nasıl öyle eşcinselliğe
karşı mücadele yasası çıkarırsın! ABD Dışişleri Bakanlığı, Dünya
Bankası ne alakaysa… devreye girdi. Krediler kesildi, vizeler
kalktı.
Niye ki?
Uganda’nın eşcinselleri ABD için o kadar mı kıymetli… Nerde…
Hastalık yayar diye ülkelerine bile sokmazlar…
Kıymetli olan doğal kaynaklar.
Ve de vur ensesine al lokmasını tipi insan yaratmak.
Uganda’da Cumhurbaşkanının yanıtı ilginçti:
“Biz yine de kalkınacağız!”
Çoğu Afrika ülkesinin zaten doğru düzgün bir silahlı gücü olamadı
da olan da teknolojik ve donanım açısında eski sömürgecilerine
bağımlı olduğu için bağımsız karar verebilme şansı yok.
Afrika ülkelerinin hemen hepsinde resmi dil zaten sömürgecilerin
dili. Kabile dilin aynı olsa bile, ayrı sömürgeci efendiye
sahiptiysen resmi dilin farklı olabilir. Önemli olan sömürgecinin
seninle anlaşabilmesi.
Neden, diye bir soru saçma elbette.
Mart 2008'de eski Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, "Afrika
olmadan, Fransa Üçüncü Dünya ülkesi düzeyine düşecek." demişti.
François Mitterrand da, “Afrika olmadan Fransa'nın 21. yüzyılda
tarihi olmayacaktır” gerçeğini saptamıştı.