Cepheler gerçekten de birbirinden çok kesin çizgilerle ayrılmaktadır.
Emperyalizme karşı mücadele sertleştikçe çizgiler daha da keskinleşmektedir.
Bugün Türkiyemiz üzerindeki bu baskı ve şiddet; Türkiye'nin “hizadan” çıkmasıyla PKK ve FETÖ'ye karşı siyaset ve uygulamalarıyla artmaktadır. Tıpkı 1920'lerdeki gibi iki cephedeki ayrışma da giderek daha pervasız ve açık olmaktadır.
Afganistan'ın yanında mısınız, emperyalizmin yanında mı? Afganistan'ın bugünkü yönetim koltuğunda oturan Taliban'ın mı, yoksa koltuğunda uyuya kalan Biden'ın mı?
Bu soruya isterseniz yanıt vermeyin, Afganistan kendi geleceğini belirlemektedir.
Ernest Hemingway, 1922'de Afganistan gerçeğini yazıyor: “Mustafa Kemal'le anlaşma imzalamış, 1919'daki dağlılara benzemeyen, iyi donatılmış ve yetiştirilmiş bir Afgan ordusu var. Mustafa Kemal'in başarılarından esinleniyorlar” diyor. Hemingway de kaygılıdır. Çünkü Afganistan’ın varlığı Hindistandaki İngiliz egemenliği için bir tehlikedir.