Cami var mı?
Cami var mı?? Cami??
Hele bir durun, Çinliler gibi yapın. “Biz birbirimizi selamlarken
‘yemek yedin mi’ diye sorarız” diyorlar. Yani “merhaba” sözcüğü
yerine, o anlama gelen Çince sözcük kullanıyorlar. Batı’da tuhaf
karşılanıyormuş. Garipsemeyin. İlkönce siz de onu merak ediniz,
lütfen... Bir buçuk milyar insan milliyeti, mezhebi, dini, imanı ne
olursa olsun “açlar mı, açıktalar mı” diye sorunuz. Zararlı
çıkmayacağınız durumdan belli.
Yürüdüler gittiler. Nereden nereye geldiler. Sınırlarındaki diğer
ülkelere bakın. Neredeyse aynı, hatta daha da kötü yerden
başlamışlardı. Sömürgecilik; uyuşturucu, açlık ve fahişelik
batağına sürüklemişti koca imparatorluğu. Ama her bakımdan uçmuş
gitmişler. Yalnızca ekonomik olanaklar açısından değil. Kadın-erkek
eşitliği, yaşam koşulları, yasal haklar... Pakistan’a gittiğimde
sınırın öte yanından aynı karşılaştırmayı yapmıştım. Afganistan’ı
izliyorsunuz.
Oralarda camiler var merak etmeyiniz.
YOKSULLUKLA MÜCADELE
Geçen hafta Çin Halk Siyasi Danışma Konferansı’nın (ÇHSDK)
toplantısı vardı. ÇHSDK, Çin Komünist Partisi liderliğinde bütün
siyasi parti, topluluk ve bütün etnik gruplar ile toplumun her
kesiminden şahsiyetleri bir araya getirerek devlet işlerini
tartışan, aynı zamanda da devlet organları ve personelinin
çalışmalarını denetleyip fikir ve eleştirileri aktaran bir
kurum.
7 Mart’ta yapılan yoksullukla mücadele konulu basın açıklamasında
Çin hükümetinin, 2019 yılında 10 milyondan fazla kişiyi
yoksulluktan kurtarmayı hedeflediğini, bunun BM 2030 hedefleri
açısından anlamlı olacağını, sorulan soru üzerine ABD ile ti...