Bir hafta içinde iki ilimize gittim. Bursa ve Gaziantep. Elbette
ikisinde de konumuz yerel seçimlerdi. Bursa’da Avukat Suna Soydaş
Büyükşehir Belediye Başkan adayımız. Müthiş bir kadın! Haftaya
Ulusal Kanal’da konuğum olacak o zaman ayrıntılı yazacağım. Bursa
İl Başkanımız Hacı Bektaş Aykut aday tanıtım toplantısına
çağırdığında öteki programları iptal edip atlayıp gittim. Kadın
adaylar konusunda boynumuz kıldan ince. Hiç de haksız değilim.
Ancak yalnız o da değil... Hele de Bursa söz konusu olunca.
Üretimin kalbinin attığı bir kent. Tarım var, ticaret var, sanayi
var, turizm var...
Türkiye’nin sorumluluğu.
Yerel yönetici diyeceksiniz ne ilgisi var! Ama Sıcaksu’ya konut mu
yapacaksınız... Rantı yüksek... Paylaşmak aman da ne güzel olur...
Bir dahaki seçimleri bile garantiler...
Yoksa oraya turistik tesis mi... Adı üzerinde altı sıcak su
kaynıyor... Sağlık turizmi! 12 ay! Dünyada nüfus yaşlanıyor.
Devletler tedavi sürecini karşılıyor... Bütün çevresini etkileyecek
bir yatırıma mı izin vereceksiniz... Genç istihdamından, kadın el
işçiliğine, ipekçiliğine, taze meyve sebzeden gastronomiye... Can
suyu olacak! Üretim ekonomisinin çarklarını çevirmeye
başlayacak...
Yoksa konuta mı? Taşa toprağa mı gömeceksiniz... Borcu artık borçla
kapatamayacağınıza göre... batağa mı saplanacaksınız... Bursa ve
Gaziantep ikisi de bir anlamda birbirine benzer kentler. İki
üretici kent. İkisi de en yüksek borcu olan kent belediyesi olması
bir rastlantı mı??
KELEBEKLER UÇACAK
Onun için bu seçimlerde ben “Anayasa” ve “Başkent” tartışmalarını
da hiç anlamsız bulmuyorum... Türkiye’nin önünde önemli sorunlar
var. Bu sorunları hangi “Anayasa”nın yazdığına, hangi “başkentin”
menfaatine ve görüşüne göre çözeceksiniz...?
Küçük çarklar büyük çarkı çevirecek mi?
Sular Atlantik’e mi akacak, bizim denizlerimize mi??
Yoksa kim daha uzun lağım borusu döşeyecek değil... Zaten onu yapan
ötekini de yapar. Hem de en iyi malzemeden borularla...
PROGRAMLAR YARIŞIYOR
Gaziantep Suriyeli göçmenlerden boğuluyor. Çadırlar, kira yardımı,
asayiş önlemleri... nereye kadar??
Köklü bir çözüm! Dış politikayı nasıl belirleyeceksiniz... Onu
yerelde, sınırınızın ötesiyle ilişkinizde nasıl uygulayacaksınız.
Suriye Ticaret Odası başkanıyla, işinsanlarıyla savaştan önce
görüştüğümüzde ne güzel önerileri vardı. Çok kolay yaşama
geçecek.
Evet, yerel seçimde adaylar önemlidir!
Ama bu seçimlerin can alıcı bir özelliği var.
Siyasi partiler ve programları yarışıyor!
Üreten ve birleşen Türkiye’ye giden yollar açılacak.
O programları en iyi uygulayacak adaylar yarışıyor!
Vatan Partisi adayı Av. Suna Soydaş’ın kelebeklerinin Bursa’da
yeniden uçabilmesi için elbette havasının temiz de olması
gerekiyor, yeşillik alanlarının söylediği oranda olması
gerekiyor...
Ankara’nın taşlı yollarını döşemenin, Meclisin havasını
temizlemenin yolu da buralardan geçiyor.
Elimiz değmişken... Hadi yürüyelim!
NE OLDUM DEMEMELİ!
1942: İkinci Dünya Savaşı Yunanistan’da büyük bir kıtlığa neden
olunca, Türkiye gemilerle yiyecek göndermiş, çok sayıda Yunanlı da
Suriye’ye mülteci olarak gitmiş. Resimde Suriyeli bir kadın Yunanlı
mültecilere yiyecek ve giyecek dağıtırken...
Sahiden öyle demiş!
“Muharrem İnce: Adana’yı, Mersin’i, Bursa’yı, Ankara’yı,
İstanbul’u alırsak, cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimi de
erkene alınır, ben de cumhurbaşkanı olurum.”