HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “seçim deklarasyonunu”,
Diyarbakır’da açıkladı. “Deklarasyonu” okumadan önce kısa bir
değerlendirmede bulundu. “24 Haziran’da yapılacak olan seçim
Türkiye’nin kaderini değiştirecektir” diye söze başladı ve
konuşmasında “Gün birleşme ve demokratik Kürdistan ittifakını
sağlama günüdür” ifadelerini kullandı.
Kaderi değiştirecek olan neymiş?
“Birleşme ve demokratik Kürdistan” neymiş?
Dinliyoruz:
“Biz Kürtler zayıf olduğumuz için değil parçalı olduğumuz için
özgürlüğe uzağız. Kürt halkı Kerkük ile Afrin, Şırnak ile
Mahabad’ın kaderinin bir olduğunun farkına varmıştır. Bu kaderin
yürekten bağlı olduğunu da son dönemde yaşadı. Tüm kardeşlerimize
bir kez daha çağrı yapıyoruz. Gün birleşme ve demokratik Kürdistan
ittifakını sağlama günüdür.”
Ne anlama geldiğini açıklamama gerek var mı?
Ey Muharrem İnce!
Ey Temel Karamollaoğlu!
Ey Meral Akşener!
HDP’yi Millet İttifakına alamadık diye üzülüyorsunuz, Hendek
savaşını halkın direnişi diye nitelendiren, “Alışsanız iyi olur biz
daha Başkan Apo’nun heykelini dikeceğiz, heykelini!” diye nutuk
atan Demirtaş serbest bırakılsın diyorsunuz, ziyarete gidiyorsunuz.
“HDP kapatılsın, onun olduğu yerde biz olmayız” diyenlere
dikenlerinizi gösteriyorsunuz. Biriniz Atatürk’le hesaplaşmaktan
yana; Madımak yangınının sorumlusu olarak orada diri diri yakılan
canım ciğerim kıymetlilerimi ilan ediyor; anadilde eğitim,
özyönetim taleplerine destek veriyor. Bir diğeriniz türbandan
dolayı fezlekesi olmakla övünüyor... Aklınız hâlâ Abdullah Gül’ün
adaylığında. Nasıl...