“Eğer Amerikalılar bir askeri müdahale önerseydi, muhtemelen
kabul ederdim!”
Şaşırdım mı?
Yok.
Bunu bizim buralarda bile duydum. “Aman Erdoğan’dan, bu beladan
kurtulalım da ABD gelirse gelsin!”
Bizimkiler kendilerine daha güvenli elbette, ardından
ekliyorlardı:
“Ondan nasıl olsa kurtuluruz...”
Söyleyenler belki bu satırları okuyordur. Çıksınlar “demedim”,
desinler.
O BENİM BAŞKAN ADAYIM
Zaten Trump yönetimi de Venezuela için hazırda bekliyor. Değişik
düzeyde yapılan açıklamalarla askeri müdahale seçeneğinin de masada
olduğu birçok kez vurgulanmıştı. Tehditleri savurup
durmuşlardı.
Başarısız darbeye katılan on milletvekili hakkında her bağımsız
devletin yapacağı yapılmıştı. Venezuela yasalarına göre işledikleri
“Vatana ihanet, komplo, isyana teşvik, sivil isyana teşvik, suç
işlemek için örgüt kurmak, yetki gasbı, kamuyu yasalara uymamaya
teşvik etmek ve nefret suçu” atılı olarak hukuki süreç
başlatılmıştı ve dokunulmazlıkları kaldırılmıştı.
Bu milletvekillerinden biri olan Americo De Grazia, başkent
Caracas’taki İtalya büyükelçisinin evine sığındığını 9 Mayıs’ta
sosyal medya hesabından şöyle duyurdu:
“Uyuşturucu kaçakçısı diktatörlüğün beni bir savaş ganimeti olarak
almasına ve insanlığa karşı işlediği suçları için rehine olarak
kullanmasına izin vermeyeceğim. İtalya’ya teşekkür ediyorum.”