Bizim yuvadan bir kuş daha kanatlandı uçtu. Memo’ya diyordum ki “oğlum, arşivlerde çalışa çalışa evde kalacaksın...” Türkiye’ye geldi iki gün sonra cezaevine girdi.
Artık zamanı gelmişti. Hadi... hadi...
Kız istemeye Ankara’ya gittik birkaç ay önce. Elimizde çiçek, çikolata...
-Verdiler mi? Verdiler mi?
-Yok biz oğlanı verdik. Bizde kız alınmaz, oğlan verilir...
Bir nikahta tanıktım. Kız tarafı. Kısa bir konuşma. Sonunda cüzdanı verirken de böyle demiştim.
-Bizde kız verilmez, oğlan alınır...
Erkek tarafı CHP’li... Sonradan tartışma çıkmış. “Neden öyle söyledi, ne demek istedi...” Kız tarafı Vatan Partili ya... Biz de malum zaten. Ne bileyim ben kadın-erkek eşitliğine vurgu yapmak için hep böyle söylerim. Daha doğrusu söylemi de değiştirmeye çalışırım. Kadın sanki alınıp satılan bir eşya gibi algılanmasın diye...
Şimdi erkek tarafı olunca da sınanacağız bakalım.
Ece’ye babası sordu:
-Nerede ilk tanıştınız...
Ece “üüüff baba...” tabii.
Mengüç Bey:
-Slogan atarken mi...
Bizim gelin şöyle bir diklendi, hemen yaptı düzeltmesini:
-Attırırken...