10 Mayıs 1933'te Ankara'dan Milliyet gazetesinin sahibi ve
başyazarı Siirt mebusu Mahmut (Soydan) Bey telefonla heyecan içinde
bildiriyor. Haber gazetede aynen şöyle yer almış:
“Gazi Hazretleri'nin yanındayız. İki düzine vatandaş... Bağımsızlık
mücadelesinden, siyasi ve toplumsal inkılabımızdan bahsediliyor.
Söylenen hikâyelerden, anlatılan hatıralardan bu milli savaşta
Gazi'nin büyüklüğü, dehası herkesin gözü önünde biraz daha
canlanıyor.
“Bütün söylenenleri dikkatli bir sükunla dinlemekte olan Gazi
birdenbire söze atıldı. Karşısında prensiplerine, ülküsüne sataşan
bir muhalefet grubu varmış gibi hiddetli, heyecanlı, fakat tatlı
bir edayla şu sözleri söyledi: CUMHURİYETİ
YAPAN İNKILABI YARATAN
"Hükümlerinizde yanılıyorsunuz... İki Mustafa Kemal var: Biri ben,
fert olan, fani olan Mustafa Kemal. İkinci Mustafa Kemal'den ise
'ben' diye bahsedemem. Ondan ancak 'biz' diye bahsedebilirim. O
Mustafa Kemal, yani sizler, bu akşam etrafımda olanlar, memleketin
her köşesinde çalışan köylüler, uyanık, aydın, vatanperver,
milliyetperver vatandaşlar... İşte ben onların hayalini tespit
ediyorum, onların hayalini tahakkuk ettirmeye çalıştım. O Mustafa
Kemal ölmez. O, Türk milletinin ihtiyaçlarıyla beraber, gitgide
uyanan şuuru ile beraber gelişe gelişe ebedi olarak yaşayacaktır.
Bizde cumhuriyeti yapan, inkılabı yaratan, o 'biz' diye ifade
edebileceğim Mustafa Kemal'dir.'
“Milli mücadele esnasında sınırlı, küçük bir dairede çalışmış,
genel gayenin elde edilmesinde hizmetlerinin fayda ve tesirleri
derecesi henüz anlaşılmamış, bizzat kendisinden başka hiç kimse
kendisine inanmamış olan bazı tiplerin yanında Büyük Gazi bu
tevazuuyl...