7 Ekim’den bu yana başımıza bombalar yağıyor. Dün gece
Gazze’deydik hep birlikte.
Hâlâ şunu diyebiliyor muyuz… İki tarafa da eşit uzaklıktayız…
Bir yandan ABD’nin piyonlarına nasıl İHA’lar,
SİHA’lar satacağız… paracıklarımızı bir bir sayacağız…
ABD’nin kan kusan en modern silahlarının güvertesinde gülücüklerle
“selfi” yapacak mısınız…
O tartışma bitti!
Bir zamanlar “Ne Sam, ne Saddam” diyorlardı…
Seçimi “postalla, takunya” arasına sıkıştırıyorlardı…
“Ne Hamas, ne İsrail” diyenler artık hâlâ böyle
diyebiliyorlar mı…
Bu dinimiz açısından mı bir ayrışma mıdır…
Kimler karşı taraf?
Bakın New York’ta binlerce kişi bile dinine bakmadan yürüdü:
“Bağımsız Filistin!”
Filistin’dekiler de öyle aynı safta yaşam ve bağımsızlık mücadelesi
veriyorlar.
Bebelerin dinine bakmıyor bombalar!
Ne Sam ne Saddam’ın da yanıtı.
Emperyalizme karşı mısın, değil misin…
Ortadan böylece keskin ayrılıktı dün gece gördüğümüz.
Dünya yol ayrımına geldi.
Saflaşma yeniden oluşuyor.
Neden ki?? Biden’dan medet umuyor olmasın! Zarardan dönecek.
Ya da şöyle mi soralım… Biden acaba yapma mı diyecek…Zaten bütün dünyayı kaybediyor, bırakın satın aldıklarını, evdeki bulgurdan da oluyor, “Sam ülkesini” bile kaybediyor.
New York sokakları ışıl ışıl. Bütün binalara yazılar yazılmış:
“İsrail'in savaş suçlarına ve Filisti...