Neden Türkiye? Neden Türkiye bu kadar hedefte?
Bir türlü vaz geçmiyorlar, bir türlü ellerini kollarını bizden,
iktidar tasarımı yapmaktan tutun ortalığı karıştırmaya kadar her
türlü melanet faaliyetinden vaz geçmiyorlar.
Gitsenize kardeşim, kendi ülkelerinize; halkınız zor durumda. En
zengin kentlerinizde bile insanlarınız evsiz; sokakta yaşıyor. Aç.
Hepsi çiftçisinden polisine kadar başkentlere yürüyüşte.
Ama onların aklı başka yerde. Bizim ürettiklerimizde.
Gallup 2022’de NATO ve AB üye ülkelerinde bir araştırma yapmış. Bu
araştırma 2 Şubat 2024’te Washington’da iki yorumcu, Zacc Ritter ve
Chris Miljanich tarafından “NATO ve AB Hayatta Kalabilir ve
Gelişebilir mi?” başlığıyla değerlendirilmiş. Hımmm… demek ki bir
can çekişme durumu olduğunun bilincindeler… Gerçekçi bir soru. Ama
yanıtların doğru olup olmadığına kendi halkları bakacak artık.
“Son yirmi yılda Avrupa Birliği
ve NATO, Irak Savaşı'ndan Avrupa borç krizine, Brexit'ten
Ukrayna'nın işgaline kadar pek çok fırtınayı atlattı. Her ikisi de
genişliyor” diye başlıyor yazı. Moral yalanı. Ancak “bu yeni Gallup
değerlendirmesinin, bu uluslararası kurumların hayatta kalma ve
gelişme yeteneğinin, güçlü üye devletlerin eylemlerine ve üye
devletlerdeki insanların kendi iç siyasi kurumlarına duydukları
güvene bağlı olabileceğini” ortaya çıkarttığını, ABD ve
Almanya’daki seçimlerin durumu etkileyeceğini
söylüyorlar.
Türkçesi şu: Dolar saltanatı çöküyor,
ABD güç kaybediyor, Almanya ekonomisi
çatırdıyor… Ne olacak bu ABD ve AB’nin hali…
Artık dünyaya hükmedemeyeceğiz. Milletimizin ağzını birer parmak
balla kapatamayacağız…
Üye ülkelerin güvendiği “liderlere” karlar yağıyor
anlayacağınız.
Araştırmada birçok üye ülkede çoğunluk, farklılıklar gösterse de,
NATO ve AB önderliğini onaylıyormuş. 31 NATO ülkesinden 23’ü, 27
ülkeden 20’si.
Peki… En yüksek oranda onaylamayan hangi ülkenin milleti?
Övünmek gibi olmasın ama Türk milletinin yüzde 80’i NATO’ya karşı.
Arkasından Yunanistan geliyor: Yüzde 79.
Destekleyenler arasında ise Norveç yüzde 88’le birinci.
AB ülkelerinde de Yunan milletinin yüzde 74’ü AB’nin önderliğine
karşı. Tersten birinci AB ülkesi de yüzde 83’le Finlandiya.
Bu rakamlar 2022 yılının; diğerlerini bilmem ama Türkiye konusunda
garanti verebilirim; 2023’te Türkiye’de NATO; hele de doğrudan
adıyla sanıyla ABD diye sorulsa mutlaka tepe yapmıştır.
Emperyalizm işte böyledir.
Bir tökezlemeye gör… Baş aşağı gidersin. Norveç’in babası gelse
durduramaz.
Aslında tökezleyene değil, tökezletenlere bakmak gerekir.
E biz de kendimize önemli bir pay çıkaralım doğrusu.
Hak ediyoruz.
Hedefte olmakla övünelim.
İş ki Türk Devletini yönetenler bu gerçeği görsünler.
Eyvah parasız kaldık diye diz çökmesinler.
Türkiye çalışkan.
Türkiye zengin. Her bakımdan!
Türkiye bağımsızlığına düşkün.
Harikalar yaratırız.
Ekranlarda NATO’ya ilişkin sorulara vatandaşların yediden yetmişe,
gençten yaşlıya verdikleri yanıtları dinliyorum. Boşa söylemem,
biliyorsunuz; gerçekten hayran kalıyorum. Nasıl bir birikim ve
sağlıklı duruş… Sanırsınız her biri Türkiye’yi yöneten en sorumlu
makamdalar. Öyle izliyorlar bütün siyasi gelişmeleri en ince
ayrıntısına kadar.
Bu millete güvenin!
Yüzünüzü hiçbir zaman kara çıkarmazlar.
Başarırlar.
Tek ihtiyaçları, Ne NATO ne AB önderliği (tövbe… tövbe… sanki
ağzıma bir avuç pis çamur almışım gibi bir his geldi birden…) evet
tek ihtiyaçları… Üretenlerin Milli Hükümeti.
Yeniden dünyaya müthiş bir örnek yaratırız.
6 Şubat Pazar günü Yeni Ufuklar programında ABD’nin nereden geldiğini, nereye gittiğini konuştuk. Konuğum 40 yıldır ABD’de yaşayan, üstelik yalnızca Doğu kıyısında seçkinlerin arasında değil, normal, sıradan ABD vatandaşlarının yaşadığı kentlerde yoklukları da dertleri de paylaşan, gözlemleyen, farklı görüşlerden bütün ABD ve dünya basınını da gün gün izleyen Latif Bolat’tı. Ben de lise yıllarımda bir süre orada yaşadım. Siyasi nefesim hep enselerindeydi.
ABD’ye ABD içinden bakmaya çalıştık. ABD özel bir ülkedir. Hep “Batılılar” deriz ama onlar kıta Avrupa’sından çok farklıdır. Köylüsü, kentlisi, Batılısı, Kuzeylisi tarihten gelen bazı özellikleriyle başka bir insan yapısı ve kültürüne sahipler. Bugün yaşananları anlamak, öngörüde bulunmak açısından anlamlıdır.