Cumhuriyet Halk Fırkası 13-14 Mayıs 1931’de daha önce uzun çalışmalar sonucunda Encümende hazırlanan programı görüştü, bazı değişiklikler yaptı ve kabul etti. Büyük Kongre’de 17 Mayıs’ta da CHF Nizamnamesi yani tüzük oylandı.
CHF’nin program ve tüzükleri aslında neredeyse bir Anayasa gibidir. Türkiye’nin önündeki sorunları saptayıp gereksinmeler belirlenir, çözümler getirilir. Bunların yaşama geçmesi için de kurallar en ince ayrıntısına kadar belirlenir. Tüzüğün başlangıçtaki ilk esaslar bölümünde şu da önemle vurgulanır: “Fırka mensupları Fırka’nın programını, prensiplerini bilecek, onları müdafaa edecektir.
Prensiplerimizi, usanmaksızın, bütün vatandaşlara her vesile ve fırsatla söylemek ve anlatmak Fırka teşkilat ve mensuplarının mühim vazifesidir. Fırka, memlekette muhtelif maksatlarla vücutlanmış olan hayırlı ve faydalı teşebbüslerin ve teşekküllerin hayırhahıdır. Fırka henüz siyasi meıguliyet çağına gelmemiş olan bütün Türk gençlerini Fırka’nın tabii adayı sayar.” (Atatürk’ün Bütün Eserleri, c. 25, s.160) Tüzüğün 5. bölümünün, 4. maddesinde de ayrıntısıyla milletvekillerininin uyması gereken kurallar belirtilir.
Şöyle başlar:
“Mebusların özel hayatlarında, ticaret ve ziraat ve sanayi vesairedeki faaliyetleri devletin resmi kanunlarına tabidir. Fakat Cumhuriyet Halk Fırkası’na mensup mebusların mebusluk sıfatını özel menfaatları için istismar edememelerine Fırka umumi reisliği de özel bir itina gösterir.”
Şöyle biter: