Başta FETÖ yapılanmasında kadının yeri yoktu. Türkiye’nin yapısı bunu dayattı. Ablalar yapılanması kuruldu. Katalog evlilik sistemi örgütlendi. FETÖ’de kadınların kıyafeti değil, ahlâk ve namusu hedef alındı. 15-16 Temmuz’da emperyalizmin farklı siyasi konumlardan özellikle kadınların da ön safta yer almasıyla püskürtülmesi bir rastlantı değildir.
Fethullahçı Terör Örgütü Türkiye’de siyasi iktidarı ele geçirmek üzere devlet içinde yapılanmış ABD emperyalizminin bir aracıdır. Biz bunu Osmanlı döneminden bu yana dünyanın birçok yerinde sömürgeciliğin ve dünya siyasetine yön verme siyasetinin misyonerlik faaliyetinden de tanıyoruz.
Cumhuriyet tarihimiz boyunca emperyalizmin bölgemizdeki tasarımına uygun adımların atıldığı dönemlerde bu tür kalkışmalara girişilmiştir.
Bizim gibi ülkelerde başka bir buluşma daha gerçekleşir.
Yozlaşmanın ve yobazlaşmanın eşzamanlı özellikle kadınları hedef alması bir rastlantı değildir. Devrimimizin 1940’ların sonundan başlayarak kireçlenmesi ve emperyalizmin bölgemize yönelmesi karşılıklı etkileşim halinde toplumumuzda yuvalanma olanakları yarattı. Bunun için de en başta kuşkusuz laiklik ilkemiz hedef alınmıştır.
Aslında yobaz terör örgütlerinde kadınların adı genellikle yoktur.