Samiye Hanım: “Akraba kimdir? Sıla-i rahim’in açılımı nedir?
Akrabalara iyilik etmeyi nasıl anlayacağız?”
KAVRAM OLARAK AKRABALIK
Akraba, Arapça’da, k-r-b kökünden türemiş bir kelimedir. Kan ve soy bağı, evlilik bağı ve süt hısımlığı gibi bağlarla birbirine yakınlaşan kimseler birbirleri ile derece derece akrabadırlar. Örf ve geleneklerimize göre akrabalarımız, dinen de akrabalarımızdır.
Esasen insanların soy soy, sülâle sülâle yaratıldığını Kur’ân söylüyor ve bunu “tanışma ve sevme” hikmetine bağlıyor.
Buyuruyor ki: “Ey insanlar! Biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Birbirinizle tanışıp muhabbet edesiniz diye milletlere, sülâlelere ayırdık. Fakat şu kadar var ki Allah katında en değerli olanınız, takvada en üstün olanınızdır.”1
Resulullah Efendimiz (asm) buyuruyor ki: “Rahim (sıla-i rahim, akrabalık bağı) Rahmân’dan bir bağdır. Kim bu bağı koparmaz ve akrabasına ulaşırsa, Allah’a ulaşmış olur. Kim de bu bağı koparırsa, Allah ondan rahmetini keser.”2
Bununla beraber, akrabamızın iyilik etmemizi hak etmesi için iman sahibi olması önemlidir. Nuh Aleyhisselâm iman eden oğulları ile birlikte inkârcı oğlu Kenan’ı da gemiye almak istedi. Kenan da gelmedi ve boğuldu.
Nuh (as) şöyle yalvardı: “Ya Rabbi, elbette boğulan oğlum da ailemdendi, öz evlâdımdı.”3 Ama Cenâb-ı Hak şöyle vahyetti: “Ey Nuh! O senin ehlinden değil. Çünkü o, salih amel sahibi değildi.”4