Habib Bey: “Üstad Hazretleri “Allah için işleyiniz, Allah için
görüşünüz, Allah için çalışınız.” Diyor. Bu ne demektir? Allah’ın
buna ne ihtiyacı vardır?”
BİZ ALLAH’IN KULLARIYIZ
Biz Allah’ın kullarıyız, mahlûkuyuz, masnuyuz, abdiyiz. Bizi yaratan, yaşatan, insan yapan, bize rızık veren, her duâmıza cevap veren Rabbimiz Allah’tan başkası değildir.
Kâinatın sahibi, bizim Sahibimiz, Sânî’imiz, Rabb’imiz, Hâlık’ımız, Râzık’ımız Allah’tır. Dolayısıyla bizim Allah için olmamıza, Allah için işlememize, Allah için çalışmamıza, Allah’ın rızası dairesinde hareket etmemize Allah’ın değil; bizim ihtiyacımız vardır. Çünkü:
1- İnsanı yeryüzüne halife olarak yaratan, melekleri insana secdeye memur eden1 ve insanı ahsen-i takvim üzere en üstün bir yaratılışla halk eden Allah’tır.2 Böylesine bir üstünlükle insan, hareket ve yaşayışında Allah’tan başka hiçbir rızanın, hiçbir iradenin emri altına girmez. Nefsinin de emri altına girmez. Çünkü Allah’ın emri dışında hiçbir emir, hiçbir irade, hiçbir rıza, insan için boyun eğmeye layık değildir. Bu nedenle insan, Allah’ın rızasını kâinatta hiçbir şeye değişmez.
2- Kur’ân insanı Allah için olmaya ve Allah için yaşamaya davet ediyor. “Onlar; başlarına bir musibet geldiğinde, “Biz şüphesiz Allah için varız ve şüphesiz Allah’a döneceğiz” derler.”3