Zonguldak/Kilimli’den Hasan Birben: “Peygamber Efendimiz’in
(asm) Mi’rac’da Rabbimizin huzuru teşehhüdünde bulunurken takdim
ettiği “Ettehiyyatü El-Mübareketü Es-Salâvatü Ettayyibatü Lillahi”
kelime-i tayyibelerinin manalarını tet tek mufassal bir şekilde
izahını istirham ediyoruz.”
YÜKSEK BİR HUZURDA
Mi’raç’ta Peygamber Efendimiz’in (asm) Rabbimizin huzurunda sarf ettiği o nuranî kelâm Ettahiyyâtü duâsı olarak namazlarımıza girmiştir. Namazın, mü’minin mi’racı olduğunun bir belirtisidir bu.
Ettahiyyatü duâsı ile ilgili iki ayrı rivayet vardır. Abdullah ibn-i Mes’ûd’dan (ra) gelen rivayet ile İbn-i Abbas’tan (ra) gelen rivayet! Bu iki rivayet aşağı yukarı aynı metindir. Sadece “ilk cümlede” bir sıralama farkı vardır. Her iki rivayette de bazı kelimeler bir birlerine göre farklı yerlerde gelmişlerdir. Her iki rivayet de sahihtir.
İbn-i Abbâs’ın (ra) rivâyeti şöyledir: “Allah Resûlü (asm) bize Kur’ân’dan bir sûre öğretir gibi Ettahiyyatü’yü öğretti. Ettahiyyatü’yü şu lâfızlarla söylerdi:
“Ettehiyyâtü’l-mübârekâtü’s-Salavâtü’t-Tayyibâtü Lillâhi. Esselâmü Aleyke Eyyühe’n-Nebiyyü ve Rahmetullâhi ve Berekâtühû. Esselâmü Aleynâ ve Alâ İbâdillâhis’Sâlihîn. Eşhedü en-lâ ilâhe illallah ve Eşhedü enne Muhammeden Abduhû ve Resûlüh.”1 Bu Şafiilerin namazda okuduğu metindir. Hanefiler İbn-i Mesud’dan (ra) gelen metni okuyorlar. Her iki rivayetin de Peygamber Efendimiz’e (asm) dayandığında şüphe yoktur. Öyleyse, her iki rivayet de sahihtir ve haktır. Bu farklılık; genişliktir, zenginliktir, güzelliktir ve büsbütün rahmettir.