Salih Sütçüoğlu: “Hakikat Çekirdekleri’nde geçen ‘Ribânın kap ve
kapıları olan bankaların nef’i, beşerin fenası olan gâvurlara ve
onların en zalimlerine ve bunların en sefihlerinedir. Âlem-i
İslâm’a zarar-ı mutlaktır; mutlak beşerin refahı nazara alınmaz.
Zira gâvur harbî ve mütecaviz ise, hürmetsiz ve ismetsizdir.’
Hakikatini açıklar mısınız?”
Kuzu Postlu Bir Kurt
Üstadımızın bu sözünü şöyle okuyalım: Bankalar faizin kap ve kapılarıdır. Eskiden bu işi tefeciler gizli yapardı. Bankaları kuran gâvurlar, onların da en fenası, onların da en zalimi faizle dünyayı zincirleme halinde sömürüyor. Âlem-i İslâm’a mutlak zararı vardır. Gâvur şimdi savaşını faiz yoluyla veriyor. Faiz belâsını Müslümanlara sokarak Müslümanları hükmen mağlûp duruma getirmiştir.
Dolayısıyla faiz tefeciler elinden çıktı, gâvurlar eliyle mimsiz şekilde medenileşti.
Faiz bir üretme ve kazanma aracı değil; bir çalma, gasp etme ve kul hakkı yeme mekanizmasıdır.
Medeniyet kılıfına sokulmuş bir deniyettir. Kuzu postuna bürünmüş bir kurttur, bir çakaldır, bir ayıdır.
Mimsiz medeniyetin kiridir, arsızlığıdır, isyanıdır, günahıdır. Eskiden baronların ve para babalarının uyguladığı bu kirli çark, günümüz medeniyetinde bankaların önemli bir kazanç kapısıdır.
Yoksa İslâmiyet işe, san’ata, ticarete, üretmeye ve kazanmaya elbette karşı değildir.
Faiz Âyetleri