Süleyman Kösmene Yeni Asya Gazetesi

Bilmediğimiz haklardan arınmanın yolu var mı?

Mahmut Gültekin: “Üzerimizde bilmediğimiz kul hakları varsa bundan nasıl arınabiliriz? Meselâ memuriyet döneminde devletin elektriğini, suyunu, başka imkânlarını kişisel kullanımımız oldu ise (devletin...

17 Kasım 2016 | 181 okunma

Mahmut Gültekin: “Üzerimizde bilmediğimiz kul hakları varsa bundan nasıl arınabiliriz? Meselâ memuriyet döneminde devletin elektriğini, suyunu, başka imkânlarını kişisel kullanımımız oldu ise (devletin elektriğinden telefonumuzu şarj etmek, suyundan içmek, koltuğunda oturmak gibi) veya herhangi bir kişiden herhangi bir şekilde bilmeyerek üzerimizde haklar kaldı ise bu haklardan helâlleşmek ve arınmak için ne yapmalıyız?”
VİCDANIN SORGUSU

Mahşer yolculuğunda kendimize soracağımız en temel sorulardan birisidir bu soru. Haşre iman böyle bir şeydir. İnsanı kendine döndürür ve vicdanına kendini sorgulatır. Vicdan ise, haşir öncesinde haşir sorgusundan beter insanı sıkar ve insana azap verir

Mahşere hazırlanmak da böyle bir şey olsa gerektir. Çünkü bu sorunun yarın mahşerde sorulduğunu düşünmek bile insanı titretiyor, soğuk soğuk terletiyor. Bu açıdan şimdiden vicdanımızın böyle bir soru ile karşımıza çıkması ve bizi mecburen mahşer hazırlığına sevk etmesi iyidir. Bu aynı zamanda vesvesenin de faydalı cinsidir. Bunun zıddı vurdumduymazlık, boşvercilik, lâkaytlık ve tehavündür1 ki, bu iyi değildir. Mahşeri biraz ciddiye alan bu meselede rahat olmamalıdır.

DEVLET MALI KAMU MALIDIR

Devlet malı kamu malıdır, millet hakkıdır. Hep söylenegeldiği gibi, içinde tüyü bitmemiş yetimin hakkı vardır. Dolayısıyla bu şahsî haklardan ayrıdır. Yani kişilere borcunuz vardır; ödersiniz, helâlleşirsiniz, biter. Ama devletin bir tırnak kadar hakkı üzerimizde kalmış olsa bunu nasıl ödeyeceğiz, nasıl ve kiminle helâlleşeceğiz? Bu haktan nasıl kurtulacağız?

Bu mesele bu yüzden her halde mahşerde hususî bir sorgu alanı oluşturacaktır.

Bu yüzden Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri diyor ki: “Fert, mütekellim-i vahde olsa; müsamahası, fedakârlığı, amel-i sâlihtir. Mütekellim-i maa’l-gayr olsa hıyanet olur.”2

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Zerreler beka âleminin cüzleridir 22 Nisan 2018 | 233 Okunma İnsan yaratılışı kopya edemez 02 Ekim 2017 | 244 Okunma Duânın en tatlı meyvesi nedir? 30 Eylül 2017 | 509 Okunma Celcelutiye’de niçin Süryanice kullanıldı? 29 Eylül 2017 | 632 Okunma Ye’cüc ve me’cüc çıkmış mıdır? 28 Eylül 2017 | 718 Okunma