Allahü Ekber! Allahü Ekber!
İbrahim Aleyhisselâm, İsmail Aleyhisselâm yerine Cebrail
Aleyhisselâmın indirdiği koçu kurban edince, Hz. Cebrail (as),
“Allahü Ekber! Allahü Ekber!” diyerek semavatı
çınlatıyor.
Hz. Cebrail’i işiten İbrahim Aleyhisselâm:
“La ilahe illallahü vallahü ekber!” diyor.
Hz. Cebrail ile babası İbrahim Aleyhisselâm arasındaki bu tekbir ve tevhid zikirlerini işiten İsmail Aleyhisselâm da:
“Allahü Ekber ve lillahil-hamd!” diyerek tekbiri hamd ile bitiriyor.1
İşte Kıyamete kadar İslâm ümmetinin dilinde bir ibadet olan teşrik tekbirleri, böyle bir kutlu günün izini ve özünü taşıyor.
TEŞRİK TEKBİRLERİ BAŞLADI
Teşrik Tekbirleri bu gün sabah namazından itibaren başladı. Bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar her farz namazın hemen ardından, başka hiçbir kelime konuşmadan, Teşrik Tekbirleri getirmek her Müslüman için vaciptir. Bu hüküm umumidir. Yani namazını cemaatle kılan, yalnız kılan, kurban kesen, kesmeyen, seferî olan, olmayan, kadın, erkek bütün Müslüman’lar Teşrik Tekbirleri getirmelidirler.
Teşrik Tekbirleri, Farz namazdan selâm verdikten hemen sonra araya hiçbir söz karıştırmadan,
“Allâhü Ekber, Allâhü Ekber, Lâ ilâhe illallâhü vallâhü Ekber, Allâhü Ekber Ve lillâhi’l-hamd” diyerek getirilir. Manası: “Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah’tan başka ilah yoktur. Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Hamd yalnız Allah içindir.”
HACILAR TEK BİR KELİMEDE BİRLEŞİYOR