İsmi mahfuz okuyucumuz: “İşaratü’l-İcaz’da Cehennemin yeri ile ilgili geçen şu cümleyi açıklar mısınız: “Cehennemin arzın altında bulunması, arzın karnında veya arz ile muttasıl, yapışık olmasını istilzam etmez. Zira şems, kamer, yıldız, arz gibi küreler, hep şecere-i hilkatin meyveleridir. Malûmdur ki, meyvenin altı, bütün dalların aralarına şumulü vardır. Binaenaleyh, Allah’ın mülkü pek geniştir. Şecere-i hilkatin dalları da her tarafa uzanıp gitmiştir; Cehennem nereye giderse, yeri vardır.”1
Cehennemin Yeri Neresidir?
Bahse konu yer, Bakara Sûresi’nin 24. Âyetinin İşaratü’l-İcaz’daki tefsirinde geçiyor. Tefsiri yapılan âyetin meali şöyledir: “Yakıtı insanlarla taşlar olan ateşten sakının. O ateş kâfirler için hazırlanmıştır.”2
Burada iki soru mukadder olmuştur:
1- Cehennemin yeri neresidir?
Üstad Hazretleri bu soruya, “Cehennemin yeri tahte’l-arz, yani yerin altındadır.”3 hadisi ile cevap veriyor.
Bediüzzaman burada diyor ki: “Küre-i arzın merkezinde bulunan iki yüz bin derece hararetli bir ateş, Cehenneme bir çekirdek hükmünde olup, kıyamette, kabuğu hükmünde bulunan tabaka-i türabiyeyi çatlatıp, bütün dehşetiyle çıkar, tevessü etmeye başlar ve tam teçhizatıyla Cehennem meydana gelir, denilebilir.”
Bu cevaba gelen ikinci mukadder soru da şudur:
2- “Arz, Cehenneme nisbeten bir yumurta kadardır. O kocaman Cehennem, arzın karnında nasıl yerleşir?”
Bu soruya Üstad Hazretleri birkaç vecihle cevap veriyor: