İstanbul’dan okuyucumuz: “Cehennemde Allah’ın sonsuz azabının hikmeti nedir?”
ADALET TECELLİSİ
Günahlarımıza karşı Allah dilerse affeder; dilerse affetmeyip dünyada, kabirde veya Cehennemde azap verir. Dilerse tövbemize binaen, günahlarımızdan bir kısmını, dilerse tamamını affeder. Unutmayalım ki, tövbe edenin tövbesini Allah kabul eder ve Allah, günahı ne kadar çok da olsa tövbesini kabul buyurduğu kulunun günahlarını siler, yok eder. Böylece o kul azap görmezden önce arınmış, temizlenmiş ve azaptan kurtulmuş olur. Tövbe etmeyenler ise Allah’ın adaleti gereği yaptıkları günahların ve kötülüklerin tam karşılığını görürler.
Azapta tecelli eden İlâhî Adaletten başkası değildir. Dolayısıyla kişi yaptığını bulur. Hiç kimseye zulmedilmez, haksızlık edilmez.
İşte bir âyet:
“Onlar pek büyük bir günde diriltileceklerini sanmıyorlardı! Öyle bir günde ki, bütün insanlar Âlemlerin Rabbinin huzuruna çıkacaktır. O günahkârlar Siccînde kayıtlıdır. Siccînin ne olduğunu bilir misin? O, apaçık yazılmış bir kitaptır. Yazıklar olsun o gün yalanlayanlara! Hesap gününü yalan sayanlara! Haddini aşan günahkârlardan başkası onu yalanlamaz! Kendisine âyetlerimiz okunduğunda “Bu eskilerin masallarıdır” derler. Asla! Doğrusu onların kazandıkları günahlar, birike birike kalplerini kaplayıp karartmıştır. Heyhat! Onlar o gün Rab’lerini görmekten mahrum edilmişlerdir. Sonra da Cehenneme gireceklerdir. Sonra onlara, “Yalanlayıp durduğunuz azap işte budur!” denecektir.”1